Yaratıcı, enerjik ve parlak fikirlerle dolu gençler. Peki bu fikirlerimizi hayata geçirecek fırsatları neden bulamıyoruz?

Biz Z kuşağıyız. Hepimiz pırıl pırıl, yaratıcı ve sıra dışı fikirlerle doluyuz. Ama çoğu zaman bu fikirler, hayata geçmek için beklerken kayboluyor. Neden mi? Çünkü icraata geçmek için cesaretimiz var ama önümüzü kesen engeller daha büyük.

Bir iş kurmak için inanılmaz projeler tasarlıyoruz. Sosyal medyada veya okul projelerinde fark yaratacak fikirlerimiz var. Ama iş dünyası genellikle “3-5 yıl deneyim şart” diyor. Peki, bu deneyimi nereden edinelim ki? İş dünyası deneyim beklerken, deneyim kazanacak fırsatı bize sunmuyor. Bu tuzak, birçok genç için parlak fikirlerin kullanılmadan kaybolmasına yol açıyor.

Ekonomik şartlar da işimizi zorlaştırıyor. Çoğumuz, hayallerimizi ertelemek zorunda kalarak, para kazanmak için deneyim gerektirmeyen işlerde çalışıyoruz. Kimi fast-food’da, kimi mağazacılıkta, kimi teslimat sektöründe … Harika projeler, yaratıcı fikirler ve yenilikçi düşünceler bu süreçte geri planda kalıyor.

Oysa Z kuşağı, doğru destekle büyük işler başarabilir. Fikirlerimizi hayata geçirecek alanlar açılırsa, hem bireysel potansiyelimiz değerlendirilir hem de toplum ve ekonomi kazanır. Gençliğimizin enerjisi ve yaratıcılığı, boşuna harcanacak bir hazine değil; yalnızca fırsatla buluşmayı bekleyen bir güç.

Unutulmamalı ki; bu genç kuşak, önündeki engelleri aştığında, parlak zekâsı, bilgi birikimi ve yaratıcılığıyla liderlik edeceği yarınların kapılarını aralayacak; bugün kısıtlı görünen fırsatlar, yarının dünyasını şekillendirecek devasa başarıların tohumları olacak...