Dijital dünyada herkes konuşuyor, asıl konu nerede?

Bugün dijital dünyada herkes konuşuyor:
Yeni kampanyalar, algoritmalar, bolca jargon…
Ama asıl mesele şu:
Hangi detay sizin cebinize, markanıza veya satışınıza gerçekten dokunuyor?

Ben de tam bu yüzden, laf kalabalığının arasından işinize yarayan iki önemli konuyu sizin için seçtim:
LinkedIn’de görünürlüğün şifreleri ve Meta’nın artık “her tıklama aynı değil” dönemi.

LinkedIn’de Görünmez Kalmayın: “İnsan Gibi” Profil Dönemi

LinkedIn yıllardır “profesyonel dünya” diye bilinir ama kural şu ki:
Orada da artık samimiyet, süreklilik ve strateji kazandırıyor.

Algoritmanın gizli şifreleri:
✔ Düzenli içerik paylaşan öncelikli,
✔ Etkileşimi sadece beğeni değil, yorum, kaydetme, bağlantıya dönüşme olarak çeşitlendiren avantajlı,
✔ Marka değil, insan gibi davranan daha görünür.

Yani;

Sadece ilan paylaşıp kenara çekilmek yok,

Plansız paylaşımlar değil, hedefli, tutarlı, sistemli görünürlük şart.

Markanızı LinkedIn’de sadece CV olarak değil, satış, işbirliği ve marka inşası için vitrine çıkarmak istiyorsanız, içerik stratejisini artık hafife alamazsınız.

Meta Cephesinde Değişim: Her Tıklama Eşit Değil

Meta tarafında işler daha da derinleşiyor.
Soru şu:
“Kaç tık aldın?” değil, “Hangi tık sana kazanç getirdi?”

Yeni Meta özellikleriyle:
⭐️ Kazanç odaklı dönüşümler öncelikli,
⭐️ Karlılık bazlı optimizasyon mümkün,
⭐️ Sadık müşteri, yüksek değerli müşteri, ilk alışveriş yapan kitle gibi ayrımlar yapılabiliyor.

Meta örnekleriyle bize bu konuyu anlatıyor.
Örneğin; Beauty markası Laura Geller, Meta’nın Value Optimization özelliğini kullanarak sadece yeni müşteri peşine düşmedi;
Yüksek kazanç sağlayacak “ilk kez alışveriş yapan” kitlesine odaklanıp ROAS’ını %46 artırdı.

Diğer araçlar:

Incremental Attribution ile kampanyanın gerçek etkisini ölçebiliyorsun,

Value Rules sayesinde belirli müşteri gruplarına daha fazla teklif verebiliyorsun.

Özetle:
Sadece “daha fazla trafik” değil, “daha değerli trafik” hedefleniyor.
Her tıklama aynı değil, her müşteri aynı değeri yaratmıyor.

Kapanış: Bilmeden Harcamak, Görünmeden Var Olmak Devri Bitiyor

Dijitalde:
✔ Kimi hedeflediğini bilmeden,
✔ Müşterinin hangi noktada değer yarattığını anlamadan,
✔ Sadece “görünüyor muyuz” diye düşünmeden,

İlerlemek mümkün değil.

Birkaç Satır da İzmir İçin…

Güzel İzmir’imizin akciğerlerinin nasıl kül olduğunu günlerdir hep birlikte izliyoruz…
29-30 Haziran’da Menderes, Seferihisar ve Gaziemir’de başlayan yangınlar, rüzgarın ve kavurucu havanın etkisiyle hızla yayıldı.
Menderes Kuyucak’tan Seferihisar Orhanlı’ya, Doğankent Sitesi’nden Gaziemir Otokent’e kadar pek çok yer alevlere teslim oldu… Evler, araçlar, doğa… Giden sadece ağaç değil, hayatın ta kendisi.

Yangınların çoğunun insan eliyle, dikkatsizlik sonucu çıktığını bilmek ise içimizi daha çok yakıyor.
Bir izmarit, bir cam parçası, sorumsuzca yakılan ateş… Küçücük bir ihmal, koskoca bir ormanı yok edebiliyor.

Doğa bizim evimiz… Sahip çıkmazsak, konuşacak dijital dünya da kalmaz.
Hep birlikte daha dikkatli olalım, birbirimizi de uyaralım. Çünkü her ağaç, her orman geleceğimiz.

Ben Ekin Yağmur Uygur Şahintürk.

Digital Cowboys olarak, sahada yaşadığım tecrübeleri ve bu tarz kritik bilgileri sade şekilde anlatıyorum.
İzmir’de Son Dakika köşemde, dijital dünyada gerçekten işinize yarayanları ayıklayıp size ulaştırmaya devam edeceğim.

Takipte kalın, dijital karmaşayı beraber sadeleştirelim. 😉