Fırat Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Caner Feyzi Demir, demans ve Alzheimer hastalığına ilişkin güncel değerlendirmelerde bulundu. Demir, hafıza kaybı ve bilişsel işlevlerde bozulmayla başlayan sürecin zamanla iletişim güçlüğü, davranış değişiklikleri ve günlük yaşam aktivitelerinde ciddi kayıplara yol açtığını ifade etti. Demansın birçok türünde kesin tedavinin mümkün olmadığını ancak uygun planlamayla hastalığın seyrinin yavaşlatılabileceğini söyledi.
Erken dönemde belirtiler hafif seyreder
Prof. Dr. Demir, demansın ilk aşamalarında en sık unutkanlık, yön bulmada zorlanma ve basit günlük aktivitelerde aksama görüldüğünü belirtti. Orta evreye geçişle birlikte iletişim bozuklukları, karar verme güçlüğü ve kişisel bakımda belirgin sorunlar yaşanıyor. Hastalığın ileri dönemlerinde ise kişilerin yakınlarını tanıyamadığı, yürüme, yutma ve bağımsız yaşam becerilerinin belirgin şekilde kaybolduğu aktarıldı. Tanı sürecinde mini mental test gibi değerlendirmelerin yanı sıra biyokimyasal incelemeler ve nöro görüntüleme yöntemleri kullanılıyor.
Yaşam tarzı değişiklikleri hastalığın ilerleyişini yavaşlatabiliyor
Demansın tamamen iyileştirilemediğini hatırlatan Prof. Dr. Demir, kullanılan ilaçların ve çevresel düzenlemelerin hastalığın ilerleyişini kontrol altına almada etkili olduğunu söyledi. Risk faktörlerini azaltmak için sigarayı bırakmanın, düzenli fiziksel aktivitenin, kaliteli uykunun ve sosyal-bilişsel aktivitelerin önemine dikkat çekti. Ayrıca tansiyon, diyabet ve kolesterol gibi kronik hastalıkların düzenli kontrol altında tutulmasının demans riskini düşürdüğünü vurguladı.
Beslenmede vitamin ve mineral açısından zengin, düşük tuz ve şeker içeren bir diyetin beyin sağlığını desteklediğini belirten Prof. Dr. Demir, “Demans şüphesi olan bireylerin nöroloji ve psikiyatri uzmanları tarafından düzenli takip edilmesi gerekir” dedi.
