Türkiye’de her geçen yıl artan sezaryen doğum oranları, kadın doğum uzmanlarının gündeminde. Avrupa ülkelerinde bu oran yüzde 10’un altındayken, Türkiye’de yüzde 60’a dayandı. Uzmanlar, bu artışın hem anne hem de hekim sağlığı açısından uzun vadede ciddi sorunlara yol açabileceğini belirtiyor. Ümraniye Devlet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Merve Özalp Çelikçi de yaptığı açıklamada, “Sezaryen doğum bir doğum şekli değil, cerrahi bir müdahaledir” diyerek farkındalık oluşturmak istediklerini söyledi.
"Normal doğum fizyolojik bir süreçtir"
Kadın doğum uzmanı Dr. Merve Özalp Çelikçi, ilk sezaryen doğum oranının yüzde 60’a ulaşmasının sadece istatistiksel değil, aynı zamanda tıbbi bir tehlike taşıdığını vurguladı. “Bu oran sadece hastaları değil, biz hekimleri de zora sokuyor. Çünkü ilk sezaryenle başlayan süreç, sonraki doğumlar ve cerrahi işlemler açısından büyük riskler doğuruyor,” diyen Çelikçi, normal doğumun mümkün olduğu her durumda tercih edilmesi gerektiğini ifade etti.
Yaklaşık 3 ay önce kendi bebeğini de normal doğumla dünyaya getirdiğini belirten Dr. Çelikçi, “Normal doğum yapan hastaları kontrol muayenesine çağırdığımızda, sanki hiç doğum yapmamış gibiydiler. İyileşme süreçleri çok hızlı ilerliyor. Bu yüzden gebeliğimin 12. haftasından itibaren spora başladım, nefes egzersizleri yaptım ve kendimi bu sürece bilinçli bir şekilde hazırladım” dedi.
“Gebe okulu mezunları fark yaratıyor”
Normal doğuma hazırlığın, gebelik sürecinde başladığını belirten Dr. Merve Özalp Çelikçi, “Gebe okuluna giden, spor yapan ve doğumu araştıran anneler bizim için büyük avantaj. Bu hastalar bilinçli oluyor ve önerilerimizi daha kolay anlıyor” şeklinde konuştu.
Hastanenin doğumhane sorumlu ebesi Sevgi Balcı Çöl de normal doğumun avantajlarına dikkat çekti. “Anne-bebek bağlanması daha hızlı sağlanıyor, enfeksiyon ve kanama riski daha az oluyor. Sezaryen ise ancak zorunlu durumlarda tercih edilmeli” dedi.
