Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Selda Kargın Kaytez, çocuklarda işitme taramalarının hayati önem taşıdığını belirterek, “İşitme duyusu sadece duymayı sağlamıyor, çocuğun dil, zihin ve sosyal gelişimi için de kritik. İlk 3 yıl içinde fark edilmeyen kayıplar, çocuğun tüm hayatını etkileyebiliyor” dedi.

Uyku, iştah ve çökkünlük alarmı: Kış depresyonu basit bir yorgunluk değil
Uyku, iştah ve çökkünlük alarmı: Kış depresyonu basit bir yorgunluk değil
İçeriği Görüntüle

Türkiye’de 2005’ten beri zorunlu tarama yapılıyor

Doç. Dr. Kaytez, 2005 yılından bu yana Türkiye’de doğum yapılan tüm hastanelerde yeni doğanlara işitme testi uygulandığını hatırlattı. Bu testlerin işitme kayıplarını erken dönemde tespit ederek çocukların normal gelişim sürecine kazandırılmasını hedeflediğini söyledi.

Risk faktörlerine dikkat

Gebelikte geçirilen enfeksiyonlar, kullanılan ilaçlar, doğumda oksijen yetersizliği, solunum sıkıntısı ve ailede işitme kaybı öyküsünün risk faktörleri arasında olduğunu belirten Kaytez, “Eğer çocuk duymuyorsa ve bu fark edilmezse konuşma gelişmez, sosyal beceriler zayıflar ve zihinsel gelişim geri kalır” uyarısında bulundu.

Erken teşhis kritik

Bakanlık uygulamasına göre ilk 3 ayda işitme kaybının belirlenmesi gerektiğini aktaran Kaytez, “6 aya kadar işitme cihazı takılmalı, 1 yıl içinde cihazdan fayda sağlanmazsa koklear implant cerrahisi düşünülmelidir. Bu süreçler zamanında yapılırsa çocuk normal yaşıtlarıyla aynı gelişimi sağlayabilir” dedi.

Tek tarama yeterli değil

Tek seferlik işitme testinin yeterli olmadığını vurgulayan Doç. Dr. Kaytez, “Aileler çocuklarının sesli uyaranlara verdiği tepkileri, konuşma gelişimini yakından takip etmeli. Ateşli hastalıklar bile sonradan işitme kaybına yol açabilir” ifadelerini kullandı.

Kaynak: DHA