Medical Park İzmir Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Mehmet Hakan Özer, Skolyoz Farkındalık Ayı kapsamında skolyoz hastalığı hakkında önemli bilgiler paylaştı. Omurganın yana doğru anormal bir şekilde eğilmesi olarak tanımlanan skolyozun, her yaştan bireyi etkileyebileceğini belirten Dr. Özer, hastalığın özellikle ergenlik döneminde sıkça görüldüğünü vurguladı.

Skolyoz nedir?

Dr. Özer, skolyozun omurganın “S” veya “C” şeklinde eğrilmesiyle karakterize bir durum olduğunu ifade etti. Normalde omurga düz bir çizgide uzanırken, skolyozda omurların kendi eksenleri etrafında dönmesiyle birlikte yana doğru bir eğrilik meydana gelir. Hastalık, büyüme çağındaki çocuklarda daha sık ortaya çıkıyor.

Uzman gülşan çocuklarda artan kabızlığa karşı aileleri uyardı
Uzman gülşan çocuklarda artan kabızlığa karşı aileleri uyardı
İçeriği Görüntüle

Skolyozun neden olur?

Skolyozun nedenleri çeşitlilik gösteriyor. Dr. Özer, vakaların yüzde 80-85’inde nedenin bilinmediği “idiyopatik skolyoz”un görüldüğünü ve genetik faktörlerin bu türde etkili olabileceğini söyledi. Diğer skolyoz türleri şöyle: doğuştan (konjenital) skolyoz, anne karnında omurganın anormal gelişimi sonucu oluşur; nöromüsküler skolyoz, serebral palsi veya müsküler distrofi gibi hastalıklara bağlı gelişir; dejeneratif skolyoz, yaşlanmaya bağlı omurga disklerinin ve eklemlerin yıpranmasıyla ortaya çıkar; sendromik skolyoz, Marfan sendromu veya nörofibromatozis gibi sendromlarla ilişkilidir; travmatik skolyoz, omurga travmaları sonucu oluşabilir.

Skolyozun belirtileri nelerdir?

Skolyozun belirtileri eğriliğin derecesine ve yerine göre değişiklik gösteriyor. En sık rastlanan belirtiler: omuzlardan birinin diğerinden yüksek durması, kürek kemiklerinden birinin daha belirgin olması, belin bir tarafının daha çukur veya kabarık görünmesi, vücudun bir tarafa doğru eğik durması, kıyafetlerin asimetrik durması, sırt ağrısı (özellikle erişkin skolyozunda), yorgunluk, ileri vakalarda solunum güçlüğü veya kalp sorunları.

Skolyoz dereceleri ve tedavi yöntemleri

Skolyozun derecesi, “Cobb açısı” adı verilen radyografik bir ölçümle belirleniyor. Dr. Özer, skolyozu üç kategoride değerlendirdi: hafif skolyoz (10-20 derece), düzenli takip ve egzersizlerle yönetilir; orta dereceli skolyoz (20-40 derece), korse tedavisi veya fizik tedavi önerilebilir; şiddetli skolyoz (40-50 derece ve üzeri), cerrahi müdahale düşünülebilir.

Tedavi yöntemleri hastanın yaşına, eğriliğin derecesine ve genel sağlık durumuna göre değişiyor: gözlem, hafif eğriliklerde düzenli takip yeterli olabilir; fizik tedavi ve egzersiz, Schroth yöntemi gibi özel egzersizler postürü iyileştirir; korse tedavisi, büyüme çağındaki çocuklarda eğriliğin ilerlemesini önlemek için kullanılır; cerrahi tedavi, şiddetli ve ilerleyici vakalarda uygulanabilir.

Ameliyat ve iyileşme süreci

Dr. Özer, eğriliğin 40-50 derecenin üzerinde olduğu durumlarda ameliyatın düşünüldüğünü belirtti. Spinal füzyon ameliyatında, metal çubuklar, vidalar ve kemik greftleri kullanılarak omurganın düzeltilmesi ve sabitlenmesi hedefleniyor. Ameliyat sonrası iyileşme süreci şu aşamalardan oluşuyor: hastanede birkaç gün kalış, ilaçlarla ağrı yönetimi, ameliyattan kısa süre sonra hafif aktivitelerle erken mobilizasyon, kas gücünü geri kazanmak için fizik tedavi, ağır kaldırma ve ani hareketlerden kaçınma gibi kısıtlamalar, iyileşme sürecinin takibi için düzenli doktor kontrolleri.

Erken teşhisin önemi

Dr. Özer, skolyozun erken teşhis ve uygun tedaviyle kontrol altına alınabileceğini vurgulayarak, ebeveynlerin ve bireylerin omurgadaki asimetri veya duruş bozukluklarına karşı dikkatli olmaları gerektiğini söyledi. Erken teşhis, tedavinin başarısını artırıyor. Skolyoz hakkında daha fazla bilgi almak için uzman bir ortopedi ve travmatoloji doktoruna başvurulması öneriliyor.

Bu Bir İlandır