Yaz mevsiminin serinletici meyvesi karpuz, serinletici özelliğiyle sofraların vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. Ancak uzmanlar, karpuzun uygun hijyen koşulları sağlanmadan kesilmesinin ciddi sağlık risklerine neden olabileceği konusunda vatandaşları uyarıyor.
Tarladan sofraya bakterilerle geliyor olabilir
Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Demir, karpuzun tarladan sofraya gelene kadar pek çok mikroorganizmayı taşıyabileceğini söyledi. Karpuzun özellikle kirli sularla sulanan alanlarda yetişmiş olması halinde, yüzeyinde çok çeşitli zararlı bakteriler barınabileceğini belirten Prof. Dr. Demir, şöyle konuştu:
“Karpuz bildiğiniz gibi tarladan alıp tüketime sunulan bir besin. Tarlada bulunan bütün mikroorganizmaları taşıması mümkündür. Gram pozitif ve negatif bakterilerin yanı sıra tifo ve salmonella gibi hastalıklara neden olan bakteriler de dış yüzeyinde bulunabilir.”
Çatlak kabuklar tehlikeyi artırıyor
Karpuzun dış yüzeyinde bulunan bakterilerin, özellikle çatlak ya da zedelenmiş kabuklardan iç kısmına geçebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Demir, hijyenin önemini şu sözlerle vurguladı:
“Karpuzun kabuğunda zedelenme varsa ya da yeterince yıkanmadan kesiliyorsa, kesim anında bakteriler bıçağın yardımıyla iç kısma taşınabilir. Bu bakteriler sindirim sistemine girerek ishal ve ateşe neden olabilir. Halk arasında ‘tifo’ diye bilinen salmonella, bu risklerin başında gelir.”
Kesildikten sonra kısa sürede tüketilmeli
Karpuzun kesildikten sonra uzun süre açıkta bırakılmaması gerektiğini hatırlatan Prof. Dr. Demir, tüketim süresine de dikkat çekti:
“Karpuz kesildiği anda tüketilmeli, artan kısmı ise hava almayacak şekilde kapatılmalı. En fazla 1-2 gün içinde tüketilmeli. Aksi halde bozulur ve enfeksiyon riski artar. Üzerini streç filmle kapatmak, bozulmayı yavaşlatabilir.”