Uzmanlar, işitme kaybının basit bir duyusal problem değil, beyin fonksiyonlarını ve yaşam kalitesini etkileyen ciddi bir sağlık sorunu olduğuna dikkat çekiyor.
İmperial Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ömer Korkmaz, işitme kaybının Alzheimer hastalığıyla ilişkili olabileceğini belirterek, erken tanı ve uygun işitme desteğinin hayati önem taşıdığını vurguladı.
“İşitme kaybı sosyalleşmeyi azaltıyor, Alzheimer riskini artırıyor”
İşitme kaybının sosyal izolasyona yol açtığını belirten Op. Dr. Korkmaz, bu durumun dolaylı olarak beyin fonksiyonlarını zayıflattığını söyledi:
“Belirli düzeydeki işitme kayıpları, bireylerin sosyalleşmesini olumsuz etkiler. Zamanla kişi diyaloğa girmekten kaçınır, iletişimi azalır. Bu süreçte beyin uyarı almadığı için pasifleşir. Yapılan araştırmalara göre işitme kaybı, Alzheimer hastalığı riskini yüzde 10-15 oranında artırabiliyor.”
Korkmaz, birçok kişinin işitme cihazı kullanmaktan çekindiğini belirterek, “Oysa bu yalnızca sosyal yaşamı değil, güvenliği de tehdit eder. Örneğin bir araç kornasını duymamak, ciddi kazalara yol açabilir” dedi.
“Vertigo şikâyetleri yaşlılarda daha tehlikeli”
Korkmaz, Kulak Burun Boğaz polikliniklerine başvuran hastaların yaklaşık yüzde 20’sinin vertigo (baş dönmesi) şikâyetiyle geldiğini belirterek, yaş ilerledikçe bu oranın arttığını söyledi.
“Vertigo, tek bir hastalık değil; altında birçok neden barındırır. En sık rastlanan tipi halk arasında ‘kristal oynaması’ olarak bilinen Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV)’dir. Ancak beyin tümörleri, kulakta sıvı birikmesi ya da denge bozuklukları da vertigoya yol açabilir.”
Yaşlı bireylerde düşme ve kırık riskinin arttığını belirten Korkmaz, “Vertigo tedavisinde özel manevralar, ilaç tedavisi ve egzersizler bir arada uygulanır” dedi.
“Yüksek sesle müzik kalıcı işitme kaybına neden olabilir”
Korkmaz, özellikle gençlerin yüksek sesle müzik dinleme alışkanlığının işitme sağlığını tehdit ettiğini vurguladı:
“Uzun süre yüksek sese maruz kalmak, iç kulakta kalıcı işitme kaybına yol açabilir. Kulaklıkla yüksek sesle müzik dinleme, önlenebilir bir risktir. Gürültülü ortamlarda çalışan kişiler mutlaka işitme koruyucu cihazlar kullanmalıdır. Çünkü fark edilmeden gelişen uzun süreli ses maruziyeti, kalıcı hasar bırakabilir.”
Ayrıca, yaşla birlikte iç kulakta gelişen işitme kayıplarının da erken teşhis edilmesi gerektiğini belirten Korkmaz, belirli desibel seviyesinin üzerindeki gürültüye uzun süre maruz kalmanın işitme duyusunu kalıcı olarak zedeleyebileceğini söyledi.
Op. Dr. Ömer Korkmaz, işitme kaybının yalnızca duyma yetisini değil, zihinsel fonksiyonları ve sosyal yaşamı da etkilediğini hatırlatarak, şu uyarıyı yaptı:
“İşitme kaybını yaşlanmanın doğal bir parçası olarak görmeyin. Erken dönemde tanı konulması ve işitme cihazı gibi desteklerle bu süreci kontrol altına almak mümkündür. Beyni aktif tutmak, hem sosyal yaşam hem de Alzheimer’dan korunmak için en etkili yoldur.”





