Liv Hospital Samsun Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kliniği’nden Uzm. Dr. Esra Tutal, halk arasında “zehirli guatr” olarak bilinen hastalıkla ilgili önemli bilgiler paylaştı. Tiroit bezinin boynun ön kısmında yer alan ve vücudun en büyük endokrin organı olduğunu belirten Tutal, bu bezin salgıladığı hormonların birçok hayati fonksiyonu doğrudan etkilediğini vurguladı.
Tiroit hormonlarının vücuttaki rolü
Uzm. Dr. Esra Tutal, tiroit bezinin ürettiği T3 ve T4 hormonlarının dokuların büyümesi, beyin gelişimi, kalori harcanması ve oksijen tüketimi gibi temel görevleri olduğunu ifade etti. Bu hormonların ayrıca kalp, karaciğer, böbrek, iskelet kasları ve cilt dokusu üzerinde de etkili olduğunu belirten Tutal, zehirli guatrın ise vücudun aşırı miktarda tiroit hormonuna maruz kalmasıyla ortaya çıktığını söyledi. Bu durumun, tiroit bezinin fazla hormon üretmesinden ya da tiroit iltihaplarından kaynaklanabildiğini aktardı.
Belirtiler kişiye göre değişebiliyor
Zehirli guatrın belirtilerinin hastalığın nedenine göre farklılık gösterebileceğini dile getiren Tutal, çarpıntı, sinirlilik, kolay yorulma, ishal, aşırı terleme, sıcağa tahammülsüzlük ve normal beslenmeye rağmen kilo kaybının sık görülen şikâyetler arasında yer aldığını belirtti. Bazı hastalarda gözlerde irileşme ve dışarı doğru çıkma, bacak derisinde kızarıklık ve ciltte kalınlaşma gibi belirtilerin de görülebileceğini söyledi.
Tanı ve tedavi yöntemleri
Hastalığın tanısının muayene sonrası yapılan kan tetkikleriyle başladığını kaydeden Uzm. Dr. Esra Tutal, kanda T3, T4, TSH hormon düzeyleri ile bazı tiroit antikorlarına bakıldığını ifade etti. Tanıda ultrason ve sintigrafinin de kullanılan görüntüleme yöntemleri arasında olduğunu belirten Tutal, zehirli guatrın tedavisinde ilaç tedavisi, cerrahi müdahale ve halk arasında atom tedavisi olarak bilinen radyoaktif iyot tedavisinin uygulandığını söyledi. Hangi tedavinin tercih edileceğine ise hastalığın nedeni, şiddeti ve eşlik eden diğer sağlık sorunları dikkate alınarak karar verildiğini sözlerine ekledi.




