İstinye Üniversitesi Medical Park Gaziosmanpaşa Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Enes Burak Mutlu, gebeliğin ortalama 40 hafta sürmesinin tesadüf olmadığını belirterek, bu sürenin bebeğin tüm organlarının doğuma hazır hale geldiği dönem olduğunu vurguladı.
Mutlu, “Bebek ne kadar beklerse o kadar sağlıklı olur” düşüncesinin yanlış olduğunu ifade ederek, 41’inci haftadan sonra anne karnındaki bebek kayıpları ve komplikasyonların belirgin şekilde arttığını söyledi.
Risk neden artıyor?
Op. Dr. Mutlu, gebeliğin son haftalarında plasentanın yaşlandığını ve kan akımının azalmasıyla bebeğin yeterli oksijen ve besin alamayabileceğini anlattı. Ayrıca amniyon sıvısının azalması ve göbek kordonunun sıkışması, mekonyum aspirasyonu gibi risklerin ortaya çıkabileceğini belirtti.
“Hiçbir sağlık sorunu olmayan bebekler bile 41’inci hafta sonrasında aniden kaybedilebilir. Bu durum çoğu zaman önceden belirti vermez” dedi.
Geç doğan bebeklerde komplikasyonlar
Mutlu, normalden geç doğan bebeklerde oksijensiz kalma, doğum sırasında kalp atışlarının düşmesi ve sezaryen oranlarının artması gibi sorunların daha sık görüldüğünü söyledi.
Güncel kılavuzlar, 41’inci haftadan itibaren doğumun başlatılmasını güçlü şekilde öneriyor. 42’nci haftaya kadar beklemenin riskleri yükselttiğine dikkat çekiliyor.
Kontroller tek başına yeterli değil
NST, ultrason ve su ölçümlerinin önemine işaret eden Op. Dr. Mutlu, testlerin normal çıkmasının bebeğin tamamen güvende olduğu anlamına gelmediğini söyledi. “Bazı kayıplar hiçbir uyarı vermeden ani şekilde gelişebilir. Bu nedenle yalnızca test sonuçlarına güvenmek doğru değildir” dedi.
Doğum anne ve doktor kararıyla planlanmalı
Mutlu, gebeliğin 40’ıncı haftasında doğumun planlanmasının en güvenli yaklaşım olduğunu belirterek, “Anne ve doktor birlikte karar vermeli, riskler ve seçenekler açıkça paylaşılmalıdır” dedi.
“41’inci haftadan sonra her gün risk artar. Bir gün daha beklemek yerine bebeğinizi sağlıklı kucağınıza almak en büyük kazanımdır” diyerek sözlerini tamamladı.
