İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) Genel Müdürlüğü’nün 9 Aralık tarihli verilerine göre, kentin içme suyu ihtiyacını karşılayan barajların tamamında geçen yıla kıyasla ciddi düşüş yaşandı. Normal şartlarda İzmir’in içme suyunun yaklaşık yarısını karşılayan Tahtalı Barajı’nda doluluk oranı yüzde 0,97 olarak ölçüldü. Geçen yıl aynı dönemde bu oran yüzde 11,14 seviyesindeydi. Balçova ve Gördes barajlarında ise aktif su tamamen tükendi.

Diğer barajlarda da kritik seviye

İZSU verilerine göre diğer barajlardaki doluluk oranları da endişe verici boyutlara ulaştı:

  • Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı: %14,26 → %2

  • Ürkmez Barajı: %6,88 → %5,53

  • Balçova Barajı: %14,54 → %0

  • Gördes Barajı: %0,92 → %0

Kuraklığın derinleşmesiyle birlikte İzmir genelinde 6 Ağustos’tan bu yana dönüşümlü ve planlı su kesintileri uygulanmasına rağmen barajlardaki hızlı düşüş durdurulamadı.

“Önümüzdeki yaz daha tehlikeli”

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Orman Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ufuk Özkan, kuraklığın tek bir yıla indirgenemeyecek, çok aşamalı bir afet olduğuna dikkat çekti.

Özkan, son 5 yıldır yağış miktarları ve baraj seviyelerinde düşüş yaşandığını belirterek şu uyarıda bulundu:

“Yağışlar artsa bile kısa vadede barajları istenen seviyelere çıkaramayız. Şimdiden söylemek gerekir ki önümüzdeki yaz, 2025 yazından bile daha kritik ve tehlikeli olabilir.”

Ekosistem ve toplum sağlığı tehdit altında

Kuraklığın yalnızca su teminini değil, gıda güvenliği, toplum sağlığı ve ekosistemi de tehdit ettiğini vurgulayan Özkan, şu risklere dikkat çekti:

  • Tarımsal ürün deseninde kayıplar

  • Orman yangını riskinde artış

  • Zararlı böcek popülasyonlarının çoğalması

  • Biyoçeşitlilik kaybı

Artan sıcaklıklarla birlikte buharlaşmanın yükseldiğini, günlük yağış miktarlarının ise tüketimi karşılamadığını belirten Özkan, baraj seviyelerinin bu nedenle toparlanamadığını söyledi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, çocuklara hayvan sevgisi kazandırıyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi, çocuklara hayvan sevgisi kazandırıyor
İçeriği Görüntüle

“Yüzde 10-15 tasarruf bir haftayı kurtarabilir”

Mevcut tablo karşısında acil eylem planının zorunlu olduğunu ifade eden Dr. Özkan şu çağrıyı yaptı:

“Günlük yüzde 10-15’lik bir tasarruf bile bize bir haftalık acil su rezervi kazandırabilir. Orta ve uzun vadede ise suyu toprağa ve yer altı sularına kazandıracak kalıcı sistemlere geçmemiz gerekiyor.”

Yer altı sularının aşırı kullanımının da ayrı bir risk oluşturduğunu belirten Özkan, bu kaynakların yağışlarla beslenmesinin hayati önemde olduğunu vurguladı.

Prof. Dr. Doğan Yaşar’ın uyarıları yeniden gündemde

İklim Bilimci ve TÜBA Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, geçtiğimiz ağustos ayında yaptığı açıklamalarda İzmir’in su yönetimi konusunda bilimsel uyarıların dikkate alınmadığını dile getirmişti. Yaşar, 2009 yılında yayımladığı kitabında ve daha sonra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlarına gönderdiği mektuplarda, 2020’li yıllardan itibaren kuraklığın ciddi biçimde artacağı uyarısında bulunduğunu hatırlatmıştı.

Kaynak: İz Gazete