Güven Çayyolu Tıp Merkezi’nden Uzman Klinik Psikolog Hilal Savaş, günlük yaşamda sık karşılaşılan erteleme davranışının yalnızca zamanı değil, bireyin özgüvenini ve psikolojik dayanıklılığını da tükettiğini belirtti. Savaş, stres, kaygı ve mükemmeliyetçilikle bağlantılı bu alışkanlığın küçük adımlarla değiştirilebileceğini vurgularken, kronikleşen durumlarda profesyonel desteğin önemine dikkat çekti.
Erteleme bir kaçınma davranışı olarak görülüyor
Ertelemenin psikolojide “kaçınma davranışı” olarak değerlendirildiğini belirten Uzman Psikolog Savaş, kişinin zorlayıcı, sıkıcı ya da kaygı uyandıran bir işe başlamamak için başka faaliyetlere yöneldiğini söyledi. Savaş, “Bu kısa süreli rahatlama beynin ödül sistemini harekete geçiriyor fakat iş tamamlanmadığı için kişi arka planda sürekli ‘yapmam lazım’ düşüncesiyle dolaşıyor. Bu durum zihinsel yükü ve stresi artırıyor” dedi.
Mükemmeliyetçilik kaygıyı ve ertelemeyi besliyor
Ertelemenin uzun vadede kaygıyı büyüttüğünü, uykusuzluk, yorgunluk ve motivasyon kaybına neden olduğunu aktaran Savaş, mükemmeliyetçiliğin bu süreci tetiklediğini söyledi. Savaş, “Bir işi kusursuz yapamayacağını düşünen kişi başlamaktan kaçınıyor. Oysa ‘yeterince iyi’ hedefi kaygıyı ciddi ölçüde azaltır” ifadelerini kullandı.
5 dakika kuralı döngüyü kırabilir
Ertelemenin tembellik değil, öğrenilmiş bir davranış olduğuna dikkat çeken Savaş, çözüm için küçük adımlarla başlanması gerektiğini belirtti. “5 dakika kuralı dediğimiz yöntemle yalnızca birkaç dakikalık başlangıç bile devamını getirebiliyor. Görevleri parçalara ayırmak, gün içinde zaman blokları oluşturmak ve küçük ilerlemeleri kutlamak motivasyonu artırır” dedi.
Savaş, erteleme davranışının uzun süre devam etmesi ve kişinin günlük işlevselliğini etkilemesi durumunda profesyonel destek alınması gerektiğini söyledi.





