Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünya genelinde çocuk ve ergenlerde obezite son 40 yılda 10 kat arttı. 2022 itibarıyla yaklaşık 340 milyon çocuk ve ergen fazla kilolu veya obez. Op. Dr. Polat, ergenlikte obezitenin sadece bireysel değil toplumsal bir sorun olduğunu vurguladı.
“Ergenlerde obezite oranları yükseliyor”
Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması (TBSA) 2017 verilerine göre, 15-18 yaş grubunda obezite oranı yüzde 8,3, fazla kilolu oranı yüzde 14,6. Yanlış beslenme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam, uzun ekran süreleri, uyku bozuklukları ve psikolojik etkenler risk faktörleri arasında.
“Fiziksel ve psikolojik riskler ciddi”
Op. Dr. Polat, obezitenin özgüven kaybı, depresyon, sosyal izolasyon ve yeme bozukluklarına yol açabileceğini belirtti. Fiziksel olarak ise tip 2 diyabet, hipertansiyon, karaciğer yağlanması, eklem sorunları, uyku apnesi ve hormonal düzensizlikler gibi riskler söz konusu.
“Ergenlikteki obezite, yetişkinlikte de devam ediyor”
Ergenlikte obez olan bireylerin büyük bir kısmı yetişkinlikte de obez kalıyor. Bu durum, diyabet, kalp hastalıkları ve kanser gibi kronik hastalık risklerini artırıyor. Erken fark etmek ve profesyonel destek almak, sağlıklı bir geleceğin anahtarı.
“Aileler erken müdahale etmeli”
Op. Dr. Polat, gençlerin hem bedensel hem de ruhsal gelişimlerinin risk altında olduğunu vurguladı. Ailelerin, çocuk ve ergenlerde kilo sorununu göz ardı etmeden erken müdahale etmesi gerektiğini belirtti.





