Türkiye’nin dünya pazarının yüzde 32’sini karşılayarak lider olduğu kuru üzüm ihracatını tehdit eden toksin riski, Hitit Üniversitesi’nde geliştirilen projeyle sona erecek. Gıda Mühendisliği Bölümünden Dr. Tuba Büyüksırıt Bedir’in yürütücülüğünde hazırlanan ve TÜBİTAK 3501 programı kapsamında 1 milyon TL destek alan çalışma, kanserojen küflerin kimyasal ilaç yerine doğal mayalarla engellenmesini amaçlıyor.
500 milyon dolarlık ihracatı tehdit eden risk ortadan kalkacak
2023 verilerine göre dünya genelinde 856 bin tonluk kuru üzüm ihracatının 277 bin tonunu tek başına gerçekleştiren Türkiye, yaklaşık 500 milyon dolar gelir elde ediyor. Sektördeki en büyük sorunlardan biri olan toksin kontaminasyonuna karşı geliştirilen projede, özel mayalar kullanılarak zararlı küflerin üremesi baskılandı ve toksin oluşumu biyolojik yöntemlerle engellendi. Araştırma, başta kuru üzüm olmak üzere hububatlarda görülen ve karaciğer ile böbrek hasarından kansere kadar birçok hastalığa yol açabilen küflere karşı doğal bir koruma modeli sunuyor.
“Toksinleri biyolojik olarak engellemeyi hedefliyoruz”
Projenin detaylarını paylaşan Dr. Tuba Büyüksırıt Bedir, “Dünyadaki ihtiyacın yüzde 32’sini karşılayan kuru üzümlerimiz, ihracat sırasında yapılan sınır kontrollerinde toksin nedeniyle risk altında. 2020–2025 arasında yapılan RASFF bildirimlerinin dörtte birinin Türkiye kaynaklı olması, acil önlem gerektirdiğini gösteriyor. Biz bu projeyle zararlı küflerin toksin üretimini doğal antimikrobiyal maddelerle baskılamayı hedefliyoruz” dedi.
Antagonistik mayalardan elde edilen bu maddelerin hem tarlada hem depolama süreçlerinde oluşan toksinlerin engellenmesinde etkili olacağını belirten Bedir, biyolojik yöntemin sürdürülebilir ve çevre dostu bir çözüm sunduğunu vurguladı.

Ekonomiye ve halk sağlığına çift yönlü katkı
Çalışmanın tüketici güvenliği ve ihracat kalitesi açısından kritik öneme sahip olduğunu belirten Bedir, “Doğal antimikrobiyal maddeler, paketleme öncesi yıkama aşamasında belirli oranlarda uygulanacak. Böylece toksinler bağlanarak etkisiz hale getirilecek ve yeniden oluşumunun önüne geçilecek. Amacımız hem sağlıklı ürünü tüketiciye ulaştırmak hem de ihracatta lider olduğumuz kuru üzüm sektörüne güçlü bir koruma kalkanı sağlamak” ifadelerini kullandı.





