Türkiye’nin ilk tüp bebek merkezi olan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Üremeye Yardımcı Teknikler Merkezi, 1988 yılında Prof. Dr. Refik Çapanoğlu, Prof. Dr. Erol Tavmergen ve Prof. Dr. Ege Nazan Tavmergen Göker öncülüğünde kuruldu. Merkez, kurulduğu günden bu yana birçok çiftin anne baba olma hayalini gerçeğe dönüştürdü.
Tüp bebek tedavisinde kadın yaşı belirleyici
Prof. Dr. Ege Nazan Tavmergen Göker, tüp bebek tedavisinde hem kadının hem de erkeğin faktörlerinin önemli olduğunu belirterek, "Kadının yaşı özellikle kritik bir faktördür. 35 yaşın üzerine çıktığında gebelik şansı azalıyor ve 40 yaş sonrası ciddi şekilde düşüyor. Erkek faktörü de yüzde 50’ye varan oranlarda etkili olabiliyor" dedi.
Embriyonun, çiftlerden alınan yumurta ve spermin bir tüpte bir araya getirilmesiyle oluştuğunu anlatan Göker, teknolojinin gelişmesiyle birlikte mikroenjeksiyon ve preimplantasyon genetik tanı (PGD) gibi yöntemlerle sağlıklı embriyo transferinin mümkün hale geldiğini vurguladı.
Tüp bebek tedavisi genişleyen uygulama alanlarıyla umut oluyor
Merkez, sadece doğal yollarla çocuk sahibi olamayan çiftlere değil; erken menopoz, kanser tedavisi veya diğer üreme sorunları yaşayan çiftlere de hizmet veriyor. Bu kapsamda embriyolar, yumurta veya sperm hücreleri -196 °C’de dondurularak saklanabiliyor ve yasal olarak beş yıl süreyle muhafaza edilebiliyor.
Eğitim ve sertifikasyon merkezi olarak öncü rol
Prof. Dr. Tavmergen Göker, merkezlerinin Türkiye’de hasta sayısı açısından üst sıralarda yer aldığını belirterek, "Merkezimiz, Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş bir eğitim ve sertifikasyon merkezi olarak da hizmet veriyor. Ege Bölgesi’ndeki tek sertifikasyon merkeziyiz ve altı ayda bir denetleniyoruz. Bu sayede hem hasta hizmetlerini hem de bilimsel ve eğitim alanındaki katkılarımızı sürdürüyoruz" dedi.
