Mesane kanserinin erkeklerde en sık görülen dördüncü kanser türü olduğunu hatırlatan İstinye Üniversitesi Liv Hospital Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Buğra Bilge Keseroğlu, erken teşhisin tedavi başarısını doğrudan belirlediğini söyledi. Özellikle kas tabakasına ilerleyen ve agresif seyir gösteren tümörlerde mesanenin tamamen çıkarılmasının yaşam kurtarıcı bir müdahale olduğuna dikkat çekti.

En belirgin uyarı işareti idrarda kanama

Doç. Dr. Keseroğlu, sigara kullanımı, boya ve tekstil sektöründeki kimyasallar ile kronik enfeksiyonların mesane tümörü riskini artırdığını belirtti.
“Tümörün en yaygın belirtisi idrarda kan görülmesidir. Bu kanama bazen gözle fark edilir, bazen de sadece laboratuvar incelemelerinde ortaya çıkar. Ayrıca sık idrara çıkma, ani işeme isteği, yanma ve ağrı gibi şikâyetler tümörün tahriş etkisiyle oluşabilir” dedi.
Bu bulguların enfeksiyonla karıştırılabildiğini söyleyen Keseroğlu, şikâyetlerin tekrar etmesi halinde mutlaka üroloji değerlendirmesi yapılması gerektiğini vurguladı.

Tanıda ilk adım sistoskopi ve tur-mt işlemi

Mesane tümörü şüphesi olan hastalarda sistoskopi ile mesanenin kamera aracılığıyla görüntülendiğini belirten Keseroğlu, tanının ve ilk tedavinin TUR-MT işlemiyle sağlandığını söyledi:
“Bu işlem hem tümörün çıkarılmasını sağlar hem de patoloji sonucuyla tümörün risk düzeyi belirlenir.”

Bebeklerin sessiz düşmanı: RSV kış aylarında artıyor
Bebeklerin sessiz düşmanı: RSV kış aylarında artıyor
İçeriği Görüntüle

Tedavi patolojiye göre şekilleniyor

Keseroğlu, patoloji raporuna göre hastaların üç ana grupta değerlendirildiğini ifade ederek şöyle devam etti:

• Düşük riskli yüzeyel tümörler: TUR-MT yeterlidir, hastalar düzenli takiple izlenir.
• Orta ve yüksek riskli yüzeyel tümörler: Tekrarlama ihtimali yüksek olduğunda mesane içine kemoterapi veya immünoterapi uygulanır.
• Kas tabakasına ilerlemiş tümörler: En ciddi gruptur; mesanenin tamamen çıkarılması olan radikal sistektomi gerekir.

Robotik sistektomi hastaya konfor ve hızlı dönüş sağlıyor

Kas invaziv tümörlerde mesanenin çıkarılmasının en etkili yöntem olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Keseroğlu, robotik cerrahinin sağladığı avantajları şu sözlerle anlattı:
“Robotik cerrahide küçük kesiler kullanıldığından hastalar daha az kan kaybeder, daha az ağrı hisseder ve normal yaşamlarına daha kısa sürede dönebilir. Robotun sunduğu 3 boyutlu büyütülmüş görüntü, sinir ve damarların korunmasını kolaylaştırır.”

Ameliyat sırasında mesane çıkarıldıktan sonra bağırsağın bir bölümünden yeni bir idrar torbası oluşturulduğunu belirten Keseroğlu, bu aşamanın deneyimli merkezlerde başarıyla uygulanabildiğini söyledi.

Yaşam kalitesinin korunmasında robotik cerrahi öne çıkıyor

Robotik yöntemin ameliyat sonrası işlevlerin korunmasına katkı sağladığını belirten Keseroğlu,
“Yeni mesanede idrar tutma fonksiyonunun korunması ve cinsel fonksiyonların sürdürülmesinde robotik cerrahinin belirgin üstünlüğü var. Bu teknik hem kanserden kurtulmada hem de yaşam kalitesinin devamında önemli bir rol oynuyor” dedi.

Erken teşhis tedavi başarısını belirliyor

Tedavide zamanlamanın kritik olduğunu vurgulayan Keseroğlu, mesane kanserinde erken başvurunun hayat kurtarıcı olduğunu söyledi:
“Şikâyetleri ihmal etmemek, özellikle idrarda kanamayı ciddiye almak hastanın yaşam süresini ve tedavi başarısını doğrudan etkiler. Teknolojinin gücüyle birleşen robotik cerrahi, hastalar için en etkin ve kalıcı sonuçları sunuyor.”

Kaynak: IHA