Hızlı servis restoran sektöründe tüketici beklentileri değişiyor. TAB Gıda’nın Sürdürülebilirlik Akademisi iş birliğiyle gerçekleştirdiği “Sürdürülebilir Tabağın İzinde: Türkiye’de Fast Food Sektöründe Tüketim Davranışları ve Algısı” araştırması, çevresel duyarlılığın tüketici kararlarında giderek daha belirleyici hale geldiğini ortaya koydu. Araştırmaya göre tüketicilerin yüzde 85’i, markalardan çevresel ve toplumsal konularda sorumluluk almasını ve bu alanlarda somut adımlar atmasını bekliyor.
“Yeni dönem, değerleriyle fark yaratan markaların dönemi”
TAB Gıda CMO’su Caner Alpaslan, araştırma sonuçlarının tüketici beklentilerinde önemli bir dönüşüme işaret ettiğini söyledi. Alpaslan, “Artık tüketiciler sadece lezzet ve hız değil; şeffaflık, hijyen, yerli üretim ve çevresel sorumluluk istiyor. Biz de gıda güvenliği, sürdürülebilir tedarik zinciri ve şeffaf bilgilendirme odaklı çalışmalarımızı bu beklentilere göre şekillendiriyoruz” dedi.
Sürdürülebilirlik Akademisi Yönetim Kurulu Üyesi Semra Sevinç ise, “Tüketici davranışlarında köklü bir değişim yaşanıyor. Yeni nesil, sorumlu üretim zincirini ve topluma katkıyı tercihleriyle görünür kılıyor. Bu dönüşüm markalar için bir uyum değil, yeni bir kimlik inşası anlamına geliyor” diye konuştu.
Sürdürülebilir restoranlara yüzde 11 daha fazla ödemeye hazırlar
Araştırma, tüketicilerin sürdürülebilir restoranlara yüzde 11 daha fazla ödemeye hazır olduklarını gösterdi. Ancak bunun için lezzet ve kalite güvencesi, çevresel katkıların somut biçimde gösterilmesi ve şeffaf bilgi paylaşımı gibi koşulların karşılanması bekleniyor.
Tüketicilerin yüzde 42’si hijyen kurallarına uyumu sürdürülebilirlik göstergesi olarak görürken, yüzde 69’u gıda israfı ve geri dönüşüm konularını restoran seçiminde etkili buluyor. Katılımcıların yüzde 88’i ambalaj üzerinde geri dönüşüm bilgisi görmek isterken, yüzde 78’i kullanılan ambalaj türüne dikkat ettiğini belirtiyor.
“Ne yediğini bilmek” tüketici için en temel beklenti
Araştırmaya katılanların yüzde 44’ü markalardan şeffaf bilgilendirme talep etti. Katılımcıların yüzde 35’i, sürdürülebilirlik için ekstra ödeme yapmaya ancak bu farkın nasıl kullanıldığının açıkça belirtilmesi durumunda razı olacağını ifade etti.
Yerel ve mevsiminde üretilmiş taze malzemelerin kullanımını öncelikli sürdürülebilirlik kriteri olarak gören tüketicilerin oranı ise yüzde 53 olarak belirlendi.
Araştırmada ayrıca, hızlı servis restoran zincirleri arasında Burger King yüzde 27 oranla tüketicilerin gözünde en sürdürülebilir marka olarak öne çıktı. Katılımcıların dörtte biri ise bu alanda herhangi bir marka ismi veremedi.
Uzmanlara göre sonuçlar, sürdürülebilirlik iletişiminin Türkiye’de hâlâ gelişim aşamasında olduğunu ancak özellikle genç tüketiciler arasında çevre, toplumsal sorumluluk ve şeffaflık beklentisinin hızla arttığını gösteriyor.
