Bu ülkede adalet artık mahkeme salonlarında değil, Twitter'da, Instagram'da, WhatsApp gruplarında dağıtılıyor. Delile gerek yok, mahkemeye hiç gerek yok, birinin hakkında bir şey söylemesi yeterli. Hop, etiket açıldı, linç başladı! Bir bakıyorsun, dün kahraman olan biri, bugün vatan haini ilan edilmiş. Dün övülen biri, bugün yerin dibine sokuluyor. Ne değişti? Hiçbir şey. Birileri bir şeyler yazdı, binlercesi sorgulamadan paylaştı, olay bitti.
Her gün birileri hakkında “kesin bilgi” diye önüme düşen saçma sapan iddiaları okuyorum. Biri “Bu adam terörist” diyor, diğeri “Şu kadın casus” diyor. Kimin söylediği, neden söylediği, gerçek mi değil mi, kimsenin umurunda değil. Öyle ya, sosyal medya mahkemesinde yargılanmak için suç işlemek gerekmiyor, biri hakkında kötü bir şey söylenmesi yetiyor!
Hadi diyelim iftiraya uğrayan biri masum çıktı, sonra ne oluyor? Koca bir hiç! Günlerce küfür yiyen, tehdit alan, işini kaybeden, ailesiyle yüzleşemeyen o insana kimse dönüp “Pardon” demiyor. Sosyal medya savcıları bir sonraki kurbanına yöneliyor, çünkü mesele adalet değil, mesele birini hedef alıp eğlenmek.
Ve en acı olanı ne biliyor musunuz? Bu oyunun kurbanı sadece “büyük isimler” değil, sıradan insanlar da bu çarkın içine giriyor. Komşusuyla tartışan biri, bir saat sonra sosyal medyada linç ediliyor. Bir esnaf hakkında asılsız bir söylenti çıkıyor, adamın dükkanı taşlanıyor. Bir öğretmen hakkında video kesilip paylaşılıyor, işinden oluyor. Sonra? Sonrası yok! Linç edenler yollarına devam ediyor, yıkılan hayatlar kimsenin umurunda bile değil.
Bir de işin “bilgi çöplüğü” kısmı var. WhatsApp gruplarına düşen uydurma haberler, “Kesin bilgi az önce geldi” diye yazılan yalanlar, sırf birkaç beğeni almak için uydurulan sansasyonel tweetler… Adam Google’a bakmaya üşeniyor ama saatlerce komplo teorisi anlatıyor. Yahu en azından yalan söylüyorsan mantıklı bir şey uydur be!
Bu ülkede gerçeklerin önemi kalmadı. Algı yaratmak, gerçeği öğrenmekten daha önemli hale geldi. Bugün biri için linç kampanyası başlat, üç gün sonra doğru olmadığı ortaya çıksa bile iş işten geçmiş oluyor. Ama unuttuğumuz bir şey var: Bugün başkasına yapılan yarın bizim başımıza gelecek.
Bugün gücünü klavyesinden alanlar, yarın kendileri hedef olduğunda kime sığınacak? Hiç kimseye. Çünkü sosyal medya mahkemesi kimseyi affetmez. Ve bu düzen böyle devam ederse, bir gün hepimiz sanık sandalyesinde oturacağız.