Troleybüs, elektrikle çalışan bir toplu taşıma aracı olarak ilk kez 1882’de Almanya’da icat edildi. Berlin’de Dr. Ernst Werner von Siemens tarafından geliştirilen “Elektromote”, dünyanın ilk troleybüsü kabul edilir. Bu araç, havai teller aracılığıyla elektrik alarak hareket ediyordu. Troleybüs sistemi, 20. yüzyıl başında Avrupa ve Kuzey Amerika’da yaygınlaştı. Bugün birçok ülkede modern troleybüs sistemleri hâlâ kullanılıyor. İzmir’in tramvay sisteminin gerilemesiyle devreye giren troleybüsler, modern bir alternatif olarak 1954’te şehre adım attı.

Başkan Tugay’dan Ankara’ya kredi isyanı: Kredi onayı gelse su çok daha ucuz olurdu
Başkan Tugay’dan Ankara’ya kredi isyanı: Kredi onayı gelse su çok daha ucuz olurdu
İçeriği Görüntüle

Yıllar içinde troleybüs modelleri değişti

Almanya’dan gelen MAN üretimi ilk troleybüsler, 14 Mayıs 1954’te İzmir’e ulaştı. Aynı yılın 28 Temmuz veya 16 Ağustos’unda Konak-Güzelyalı hattında hizmete başlayan sistem, 18 adet Rathgeber gövdeli MAN troleybüsü (MKE 3 modeli) ile yola çıktı. 1957’de filoya 20 adet Fiat 2411F troleybüs eklenerek kapasite artırıldı. İzmir, Türkiye’de körüklü troleybüs kullanan tek şehir olarak dikkat çekti. 1958’de Fiat/Viberti tarafından üretilen üç körüklü troleybüs (39-41 numaralı), sisteme dahil edildi. Ancak ESHOT, bu araçlardan sonra başka körüklü troleybüs alımı yapmadı. 1960’larda yüksek ithalat maliyetleri nedeniyle Büssing otobüsleri troleybüse dönüştürüldü. 1962’de üç, 1968’de ise 18 otobüs bu amaçla modifiye edildi.

İstanbul'dan İzmir'e gelen troleybüsler

1984 yılında İstanbul troleybüs sisteminin kapanmasının ardından İzmir, İstanbul'dan 75 adet ikinci el Alfa Romeo-Fiat troleybüs satın aldı. 1962 yılında üretilen bu araçlar, İzmir’in son troleybüs filosu oldu. 1989 yılına gelindiğinde aktif filoda 19 adet 1957 model Fiat 2411F, üç adet 1958 model körüklü Fiat, bir adet 1959 model Fiat 2411F ve 67 adet eski İstanbul troleybüsü bulunuyordu. MAN troleybüsleri 1987’de, Büssing araçları ise 1988-1989 yıllarında emekliye ayrıldı.

Hoş bir nostalji olarak akıllarda kaldı

Troleybüs sisteminin son yıllarında hat sayısı azaldı. 9 Haziran 1989’da 3 numaralı hattın kaldırılmasıyla sadece 1, 2, 70 ve 80 numaralı hatlar hizmet vermeye devam etti. Ancak filonun yıpranması ve bakım zorlukları, sistemi sürdürülemez hale getirdi. ESHOT, 1992’de troleybüs hizmetine son verdi. İzmir’in troleybüsleri, modern toplu taşıma sistemine geçişte bir köprü görevi görerek şehir tarihinde unutulmaz bir iz bıraktı.

Troleybüs sisteminin dezavantajları

Troleybüs sistemi, toplu taşımada önemli bir rol oynamasına rağmen çeşitli dezavantajlarla karşılaştı. Havai elektrik tellerine bağımlılık, sistemin esnekliğini sınırladı ve altyapı bakım maliyetlerini artırdı. Araçların yaşlanması ve yedek parça teminindeki zorluklar, özellikle 1980’lerden sonra filonun verimliliğini düşürdü. Troleybüslerin sabit hatlara bağlı olması, trafik yoğunluğunda manevra kabiliyetini kısıtladı. Troleybüsler, çevre dostu olmalarına rağmen sabit havai elektrik tellerine bağımlı olmaları nedeniyle esneklik açısından sınırlıdır. Altyapı kurulumu ve bakımı yüksek maliyetli olup, özellikle kentsel alanlarda estetik sorunlar yaratabilir. Araçların yaşlanması ve yedek parça teminindeki zorluklar, sistemin uzun vadeli sürdürülebilirliğini zorlaştırır. Trafik yoğunluğunda manevra kabiliyetleri kısıtlıdır, çünkü troleybüsler yalnızca tellerin bulunduğu hatlarda hareket edebilir. Ayrıca, modern otobüs veya raylı sistemlere kıyasla daha az verimli görülerek birçok şehirde yerini alternatiflere bırakmıştır.

Kaynak: Haber Merkezi