Prof. Dr. Sözbilir, yaklaşık 10 milyon yıldır deprem üretmeyen “ölü” fayların bile yeniden aktif olduğunu açıkladı. Bu durumun, Ege Bölgesi’nin karmaşık ve dinamik tektonik yapısını bir kez daha ortaya koyduğunu ifade eden Sözbilir, “Geçmişte aktif olmayan faylar bile artık deprem üretir hale geldi. Bu, bölgedeki gerilimin ne denli arttığının bir göstergesidir” dedi.
Bölge deprem fırtınası yaşıyor
Sözbilir, Ege’deki sismik hareketliliği sıradan artçı sarsıntılarla açıklamanın mümkün olmadığını belirterek durumu “deprem fırtınası” olarak nitelendirdi. Bölgedeki jeotermal alanlar ve 200’ün üzerindeki diri fay hattının birbirini tetiklemesi sonucu, ana şokla benzer büyüklükte sarsıntıların farklı lokasyonlarda yaşanabileceğini söyledi.
Hasarlı binalardan uzak durun
Deprem uzmanı, vatandaşları özellikle hasar görmüş binalardan uzak durmaları konusunda uyardı. “Duvarlarında çatlak olan veya taşıyıcı sisteminde deformasyon gözlemlenen yapılar, en küçük bir sarsıntıda bile risk oluşturabilir. Bu nedenle hasarlı binalar mutlaka uzmanlarca kontrol edilmeli” dedi.
Kalıcı çözüm için deprem enstitüleri önerisi
Prof. Dr. Sözbilir, Türkiye’de sadece pansuman tedbirler yerine kalıcı ve bilimsel çözümlere ihtiyaç olduğunu belirtti. Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesinde tam donanımlı Deprem Araştırma Enstitüleri kurulmasını öneren Sözbilir, bu kurumların bölgesel tehlikeleri analiz ederek risk azaltma çalışmalarını denetleyeceğini söyledi. Ayrıca, “Afet Risk Azaltma Planları sahada uygulanmalı; liyakatli ve uzman kadrolarla yönetilmelidir” diyerek yetkililere çağrıda bulundu.




