6 Şubat depremlerinin ikinci yılına girilirken, Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) tarafından hazırlanan rapor, depremzedelerin yaşadığı zorlukları gözler önüne serdi. Rapora göre, deprem bölgesinde yaşayan ailelerin yüzde 44,3'ü düzenli gıdaya ulaşamıyor. Özellikle bebek ve çocukların gelişimi, yetersiz beslenme nedeniyle risk altında.

Raporda, beslenme sorununun yanı sıra barınma, sağlık, eğitim ve çalışma koşullarında da ciddi eksiklikler olduğu vurgulandı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın açıklamalarına göre, depremzedelere teslim edilmesi planlanan 452 bin 983 bağımsız bölümden sadece 201 bin 580’i hak sahiplerine ulaştırıldı.

Özellikle çocukların beslenme yetersizliğine dikkat çekilen raporda, 12-59 ay arasındaki çocuklarda yeterli süt tüketme oranının yalnızca yüzde 13,7 olduğu belirtildi. Ayrıca, Adıyaman’da beş yaş altı çocukların yüzde 14,4’ünün bodur, yüzde 6’sının zayıf ve yüzde 6,5’inin aşırı kilolu olduğu tespit edildi.

Sağlık ve eğitimde alarm verici veriler

Bölgedeki sağlık hizmetlerine erişimde de ciddi sıkıntılar yaşandığı aktarılan raporda, Hatay’da 105 bin 135, Adıyaman’da ise 43 bin 926 kişinin aile hekimine kayıtlı olmadığı ifade edildi. Ayrıca, deprem sonrası yaşanan travmaların etkisinin sürdüğü belirtilerek, Adıyaman’da birinci yıl itibarıyla travma sonrası stres bozukluğu oranının yüzde 19,6 olduğu kaydedildi.

Eğitim alanında da büyük kayıplar yaşandığına dikkat çekilen raporda, Adıyaman’da öğrenci sayısının 2021-2022 eğitim öğretim yılına göre 18 bin 452 kişi azaldığı vurgulandı. Hatay’da ise okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise seviyelerinde toplam 65 binden fazla öğrencinin eğitim sisteminden koptuğu belirtildi.

Motorine zam geldi: İşte 26 Mart güncel akaryakıt fiyatları Motorine zam geldi: İşte 26 Mart güncel akaryakıt fiyatları

İşçi ölümleri arttı, hava kalitesi düştü

Raporda, deprem sonrası bölgede işçi ölümlerinde artış yaşandığı da belirtildi. Kahramanmaraş ve Hatay’da inşaat sektöründeki işçi ölümlerinin 2020 yılına göre iki katından fazla arttığı ifade edildi.

Temiz hava hakkı konusunda yapılan ölçümlerde ise Antakya’daki hava kirliliğinin Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği sınırların çok üzerinde olduğu tespit edildi. 7-25 Ocak 2025 tarihleri arasında yapılan hava kalitesi ölçümlerinde, Antakya’da belirlenen PM2,5 seviyelerinin 24 saatlik ortalama bazında, DSÖ’nün önerdiği sınırın 2,8 katına çıktığı açıklandı. Raporda, deprem bölgesindeki halkın yaşadığı temel sorunların çözülmesi için acil önlemler alınması gerektiği vurgulandı.

Kaynak: Haber Merkezi