26 Eylül’de Yalova’daki evinde camdan düşerek yaşamını yitiren Güllü’nün ölümüyle ilgili soruşturma kapsamında, kızı Tuğyan Ülkem Gülter “kasten öldürme” şüphesiyle tutuklanmıştı. Olay, kamuoyunda büyük yankı uyandırırken dosyadaki ifadeler çelişkileri de beraberinde getirdi.
Manevi kızın ifadesi dikkat çekmişti
Güllü’nün manevi kızı Sultan Nur Ulu’nun savcılık ifadesinde, olay anında Tuğyan Ülkem Gülter’in Güllü’yü ittiğini öne sürdüğü belirtilmişti. Ulu’nun, “Tuğyan dizlerinin biraz üzerinden sarılarak Gül anne’yi itti, dengesini kaybedip düştü. Şok oldum. Sonrasında bana ‘koş’ dedi” şeklinde beyanda bulunduğu kaydedildi.
Tuğyan suçlamaları reddetti
Hakkındaki iddiaları kabul etmeyen Tuğyan Ülkem Gülter ise ifadesinde, annesini itmediğini savunarak, “Annem benden oldukça ağırdır. Onu kaldırmam mümkün değil. O sırada sırtım dönüktü, nasıl düştüğünü görmedim” dedi.
Raşit bey ilk kez sessizliğini bozdu
Bu zamana kadar kamuoyuna herhangi bir açıklama yapmayan Güllü’nün kardeşi Raşit Bey, süreci başından beri aile avukatı aracılığıyla takip ettiğini söyledi. Medyadan uzak durmayı tercih ettiğini belirten Raşit Bey, yeğenleriyle uzun süredir görüşmediğini de dile getirdi.
“Parmağınız çıkarsa karşınızda ben varım”
Raşit Bey, yeğenleriyle yaptığı konuşmaları şu sözlerle anlattı:
“Ben en başından beri süreci takip ediyorum ama medyaya yansıtmadım. Çocukların yüzlerine bir şey çıkarsa içlerinden geçeceğimi söyledim. ‘Tamam yeğenim olabilirsiniz ama bu işte bir şey çıkarsa karşınızda beni bulursunuz’ dedim.”
Tuğberk ile yapılan telefon görüşmesi
Raşit Bey, Tuğberk’in kendisini aradığını belirterek, “Savcılığa gideceğimi söyledim. ‘İnşallah bu işte parmağınız yoktur’ dedim. Ama eğer çıkarsa bilin ki ben varım. Ablama ne kadar düşkün olduğumu herkes bilir” ifadelerini kullandı.
Güllü’nün ölümüyle ilgili soruşturma devam ederken, aile içinden gelen bu açıklamalar dosyanın seyrini yeniden gündeme taşıdı. Gözler, savcılığın yürüteceği yeni adımlara çevrildi.






