Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Birol Özer, toplumda sanılandan daha sık görülen çölyak hastalığıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Hastalığın toplumda yaklaşık yüzde 1 oranında görüldüğünü söyleyen Özer, bazı vakalarda hiçbir belirti olmayabileceğini vurguladı.
"İnce bağırsakta emilim bozukluklarına yol açan çölyak, karaciğerden kemik yapısına kadar birçok organı etkileyebilir" diyen Özer, tanı ve tedavi sürecinin önemine dikkat çekti. Özellikle buğday tüketiminin yaygın olduğu toplumlarda çölyak hastalığının daha sık görüldüğünü belirtti.
“Çocuklarda tanı daha zor”
Çocuklarda çölyak tanısının geç konulabildiğine işaret eden Özer, şu bilgileri paylaştı:
“Anne sütüyle uzun süre beslenen çocuklarda buğdaya geç temas nedeniyle belirtiler geç ortaya çıkıyor. 2 yaşından sonra ishal, gelişme geriliği, boy uzamaması, ergenliğe geç girme gibi sorunlarla karşılaşabiliyoruz.”
“Yetişkinlerde karaciğer sorunlarıyla ortaya çıkabilir”
Yetişkinlerde ise çölyak hastalığının daha farklı belirtilerle ortaya çıkabileceğini söyleyen Özer, “Açıklanamayan karaciğer enzim yüksekliği varsa, mutlaka çölyak da düşünülmeli. Nadir de olsa bazı hastalarda siroza kadar gidebiliyor” dedi.
Her bağırsak problemi olan kişiye test yapılmasının gerekmediğini belirten Özer, özellikle ailede çölyak hastalığı olanlar, diyabet ve tiroid gibi otoimmün hastalığı bulunan kişilerin mutlaka tarama yaptırması gerektiğini vurguladı.
“Gizli çölyak da takip edilmeli”
Özer, çocuklukta teşhis edilip diyetle düzelen bazı hastalarda hastalığın tekrar nüksetmeyebileceğini belirtti:
“Bu gruba ‘gizli çölyak’ deniyor. Ancak bu hastalarda da düzenli takip şart çünkü yüzde 20’sinde tekrar hastalık ortaya çıkabilir.”
“Tek tedavi: Sıkı diyet”
Çölyak hastalığında ilaçla tedavi seçeneği olmadığını hatırlatan Prof. Dr. Özer, “Hastalığın tek etkili tedavisi, gluten içeren gıdalardan tamamen uzak durmaktır. Diyete uyulmazsa, bağırsaklarda ülserleşme, hatta bazı nadir vakalarda ince bağırsak veya yemek borusu kanseri gelişebilir. Ancak bu risk, diyete uyan bireylerde son derece düşüktür” dedi.