Gastroenteroloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Salih Boğa, kilo kontrolünün öncelikle dengeli beslenme ve yaşam tarzıyla sağlanabileceğini belirtti. Ancak bu adımların yeterli olmadığı durumlarda cerrahisiz yöntemlerin devreye girdiğini ifade eden Prof. Dr. Boğa, “Cerrahi yöntemler önemli bir rol oynasa da herkes ameliyata uygun olmayabilir. Bu gibi durumlarda mide hacmini küçültmeye yönelik endoskopik teknikler gündeme geliyor” dedi.
ESG: Minimal İnvaziv Bir Alternatif
Prof. Dr. Boğa, endoskopik tüp mide (ESG) yönteminin cerrahiye uygun olmayan bireylerde tercih edilebileceğini belirterek, şunları söyledi: “ESG, hem mide hacmini sınırlıyor hem de mide yapısını koruyor. Çok daha az girişimsel bir nitelik taşıyor ve bazı hastalar için daha büyük cerrahi işlemler öncesi bir hazırlık adımı olabiliyor.”
Bireysel Değerlendirme ve Takip Önemli
Obezite tedavisinde yalnızca kilo değil, yaşam alışkanlıkları, metabolik durum ve psikolojik hazırlığın da dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Boğa, ESG sonrası beslenme ve düzenli takibin önemine değindi: “İlk etapta sıvı ve yumuşak gıdalarla beslenme başlıyor, zamanla normal diyete geçiliyor. Uzun vadeli başarı, yalnızca işlemle değil, kişinin yaşam tarzı değişikliklerine uyumuyla yakından ilişkili. Bu nedenle ESG gibi işlemler, mutlaka gastroenteroloji uzmanı gözetiminde ve kişisel değerlendirmeler sonrası uygulanmalıdır.”




