Liv Hospital Samsun Nöroloji Kliniği'nden Uzm. Dr. Hikmet Dolu, 10 Mayıs Dünya İnme Önleme Günü kapsamında yaptığı açıklamada, inmenin beyne giden kan ve oksijen akışının ani bir şekilde kesilmesi sonucu oluştuğunu söyledi. Felç durumunda beyin hücrelerinin dakikalar içinde ölmeye başladığını hatırlatan Dr. Dolu, hızlı tedavinin hayati önemde olduğunu ifade etti.
“Felç acil müdahale gerektirir”
İnmenin, kan akışındaki bozulmadan kaynaklanan ciddi bir durum olduğunu belirten Dr. Hikmet Dolu, “Beynin bir bölümüne kan akışı azaldığında ya da tamamen kesildiğinde felç meydana gelir. Bu, dakikalar içinde beyin hücrelerinin kaybına yol açar” dedi. İskemik ve hemorajik olmak üzere iki tip inmenin bulunduğunu söyleyen Dolu, iskemik tipin damarlardaki tıkanıklıkla, hemorajik tipin ise damar yırtılmasıyla oluştuğunu açıkladı.
“Baş dönmesi, çift görme ve konuşma bozukluğu yaşanabilir”
İnme belirtilerinin hafife alınmaması gerektiğini vurgulayan Dr. Dolu, “Ani baş dönmesi, denge kaybı, şiddetli baş ağrısı, konuşma güçlüğü, yüzde ya da vücudun bir tarafında uyuşma, çift ya da bulanık görme inmenin habercisi olabilir” ifadelerini kullandı. Bu semptomların başladığı zamanı not etmenin tedavi süreci açısından hayati olduğunu söyleyen uzman, “Bazı tedaviler, semptomların hemen ardından uygulanırsa etkili olur” diye konuştu.
“Kadınlarda ölüm oranı daha yüksek”
Felç riskinin yaşla birlikte arttığını belirten Dolu, “55 yaş üzerindeki bireylerde risk daha fazla. Erkeklerde felç geçirme olasılığı daha yüksek olsa da kadınlarda felce bağlı ölüm oranları erkeklerden fazladır” dedi. Sigara kullanımı, obezite, diyabet, kalp rahatsızlıkları ve hareketsizlik gibi faktörlerin felç riskini artırdığını belirtti.
“Korunmak mümkün, tedavi etkili”
İnmenin önlenebilir bir hastalık olduğunu söyleyen Dr. Dolu, “Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, tansiyonu ve kolesterolü kontrol altında tutmak, tütün ve alkol kullanımını bırakmak, düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenme felç riskini azaltır” dedi. İskemik felçlerde hızlı müdahalenin beyin hasarını ve ölüm riskini büyük ölçüde azalttığını vurguladı. Dolu, endovasküler tedaviler, stent uygulamaları ve cerrahi yöntemlerin, hastanın durumuna göre başarılı sonuçlar verebildiğini de sözlerine ekledi.