Dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen kanser, artan vaka sayılarıyla küresel bir sağlık tehdidi olmayı sürdürüyor. Uzmanlar, hastalıkla mücadelede en etkili silahın erken tanı olduğuna dikkat çekerek, toplumun tarama programlarını ihmal etmemesi gerektiğini vurguluyor. Beyhekim Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü’nden Uzman Dr. Aziz Kurtuluş, kanserin yalnızca ileri yaşlarda değil, çevresel faktörlerin etkisiyle genç yaşlarda da görülmeye başladığını söyledi.
Dünyada her yıl 20 milyon yeni kanser vakası
Kanserin vücutta hücrelerin kontrolsüz çoğalması sonucu ortaya çıkan bir hastalık grubu olduğunu belirten Dr. Aziz Kurtuluş, “Kanser tüm dünyada hızla artış gösteriyor. Dünyada her yıl yaklaşık 20 milyon yeni kanser tanısı konuluyor ve yaklaşık 10 milyon kişi bu hastalık nedeniyle hayatını kaybediyor. Kalp hastalıklarından sonra ölüme neden olan ikinci en sık hastalık kanserdir. Bu nedenle erken tanı, hayati öneme sahiptir” dedi.
Çevresel faktörler riski artırıyor
Kanserin oluşumunda çevresel ve genetik faktörlerin rol oynadığını ifade eden Kurtuluş, “Sigara, alkol, obezite, hareketsiz yaşam, radyasyon ve bazı enfeksiyonlar kanser riskini ciddi şekilde artırıyor. Günümüzde bu faktörlerin yaygınlaşmasıyla birlikte hastalık daha erken yaşlarda da görülebiliyor” diye konuştu.
Belirtiler çoğu zaman göz ardı ediliyor
Kanserin ilk dönemlerinde belirtilerin hafif olabildiğine dikkat çeken Kurtuluş, “Halsizlik, istemsiz kilo kaybı, iştahsızlık, bulantı, kusma ve vücudun herhangi bir yerinden olan kanamalar önemli uyarı işaretleridir. Bu tür şikayetleri olan kişilerin vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurması gerekir” ifadelerini kullandı.
Erken tanı için tarama programları hayati önem taşıyor
Şikayet olmasa bile düzenli taramanın önemine değinen Kurtuluş, KETEM’lerde üç kanser türü için ücretsiz tarama yapıldığını hatırlatarak, “Meme kanseri için 40 yaş sonrası kadınlarda yıllık klinik muayene ve iki yılda bir mamografi, rahim ağzı kanseri için 30 yaş sonrası beş yılda bir smear ve HPV DNA testi, kolorektal kanser için ise 50 yaş sonrası iki yılda bir gaita gizli kan testi önerilmektedir. Bu taramalar erken tanı açısından büyük önem taşır” dedi.
Güncel tedaviler umut veriyor
Kanser tedavisinde cerrahi, kemoterapi, radyoterapi ve hedefe yönelik tedavilerin uygulandığını belirten Dr. Aziz Kurtuluş, “Hastanemizde güncel tedavi yöntemlerini uygulayabiliyoruz. Tanı sürecinde biyopsi en önemli aşamadır. Ayrıca genetik ve moleküler testler, hedefe yönelik tedavilerin planlanmasında bize yol göstermektedir” diye konuştu.
Koruyucu önlemlerle risk azaltılabilir
Kanserden korunmada yaşam tarzı değişikliklerinin önemine vurgu yapan Kurtuluş, “Sigara ve alkolden uzak durmak, düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek ve tarama programlarına katılmak kanser riskini önemli ölçüde azaltır. Erken tanı sayesinde hem tedavi başarısı artar hem de yaşam kalitesi korunur” dedi.