Doç. Dr. Arısoy, beynin sağlıklı çalışabilmesi için sürekli ve yeterli kan akışına ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Boynun her iki yanında bulunan karotis arterlerde plak birikimi sonucu daralma ve tıkanıklık oluşabileceğini, tedavi edilmezse bunun felce yol açabileceğini söyledi.
Felç en büyük risk
Karotis tıkanıklığının beyni besleyen ana damarlarda ciddi sorunlar yaratabileceğini belirten Arısoy, "Daralma kritik seviyeye ulaştığında ya da plak çatladığında beyin damarları tıkanabilir. Sonucu felçtir. Felç; vücudun bir tarafında güç kaybı, konuşma ve görme bozuklukları gibi kalıcı hasarlara yol açabilir" dedi.
Risk faktörleri ve sessiz ilerleyiş
Hastalığın temel nedeninin damar sertliği olduğunu kaydeden Arısoy, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, diyabet, sigara, ilerleyen yaş, hareketsiz yaşam tarzı, obezite ve aile öyküsünün riskleri artırdığını söyledi. Tıkanıklığın uzun süre belirti vermeden ilerleyebileceğine dikkat çekerek, yüzde, kolda veya bacakta ani uyuşma, konuşma bozukluğu, tek gözde görme kaybı, baş dönmesi ve denge kaybı gibi şikâyetlerin uyarıcı olduğunu belirtti.
Tanı ve tedavi yöntemleri
Karotis tıkanıklığının tanısında doppler ultrasonografi, gerektiğinde BT ve MR anjiyografi kullanıldığını anlatan Arısoy, tedavi seçeneklerinin darlığın derecesine göre değiştiğini ifade etti. Sigara bırakma, sağlıklı beslenme, egzersiz, tansiyon, kolesterol ve diyabet kontrolü ile ilaç tedavisinin ilk aşamada önem taşıdığını; ileri darlıklarda cerrahi operasyon veya stent uygulanabileceğini söyledi.
Erken teşhis hayat kurtarıyor
Doç. Dr. Arısoy, "Baş dönmesi, görme kaybı ya da vücudun bir tarafında uyuşma yaşayan kişiler vakit kaybetmeden doktora başvurmalıdır. Düzenli kontroller ve sağlıklı yaşam tarzı, şah damarı tıkanıklığını önlemenin en etkili yoludur" diye konuştu.