Kadınlarda üreme sağlığını tehdit eden en önemli risklerden biri olan dış gebelik, erken dönemde fark edilmediğinde ölümcül sonuçlara yol açabiliyor.
Liv Hospital Samsun Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Sami Şahin, dış gebeliğin tanı ve tedavisinde zamanlamanın hayati önem taşıdığını vurguladı.
“Rahim dışında gelişen gebelik ciddi bir risktir”
Dış gebeliğin, döllenmiş yumurtanın rahim yerine tüp, yumurtalık ya da karın boşluğu gibi farklı bir alana yerleşmesi sonucu ortaya çıktığını anlatan Dr. Şahin, şu bilgileri paylaştı:
“En sık tüplerde görülse de, yumurtalıklarda, rahim ağzında veya eski sezaryen skarında da gelişebiliyor. Vajinal lekelenme, karın ağrısı, sindirim bozukluğu, baş dönmesi, bayılma ve rektal basınç dış gebeliğin en belirgin belirtileridir. Erken fark edilmezse iç kanamaya yol açabilir.”
“Erken tanı hayat kurtarır”
Dış gebeliğin ilaç tedavisi veya cerrahi müdahale ile tedavi edilebildiğini belirten Şahin, tedavi yönteminin hastanın genel durumuna göre değiştiğini söyledi:
“Gebelik erken evrede fark edilirse ilaçla tedavi uygulanabilir. Ancak gebelik ilerlemişse ya da tüp yırtılmışsa cerrahi işlem gerekir. Bazı vakalarda tüpün alınması veya tüpün yeniden açılması gerekebilir.”
Şahin, dış gebeliğin erken teşhis edilmediği durumlarda iç kanama ve şok gelişebileceğine dikkat çekerek, bu nedenle ani karın ağrısı veya bayılma yaşayan kadınların vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurması gerektiğini vurguladı.
“Risk grubundakiler daha dikkatli olmalı”
Opr. Dr. Şahin, bazı kadınların dış gebelik açısından daha yüksek risk taşıdığını belirterek şu gruplara dikkat çekti:
“Daha önce dış gebelik geçirenler, tüplerinden ameliyat olanlar, spiral kullananlar, tüp bebek tedavisi görenler, cinsel yolla bulaşan hastalık geçirenler, sigara içenler, karın ameliyatı veya düşük öyküsü bulunanlar yüksek risk altındadır. Ayrıca 40 yaş üzeri kadınlar, genç yaşta ilk cinsel ilişkide bulunanlar ve infertilite (kısırlık) hastaları da dikkatli olmalıdır.”




