Sincan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Uzm. Dr. Asaf Baygül, toplumda yaygın görülen uyku apnesine dikkat çekerek önemli uyarılarda bulundu. Baygül, tedavi edilmeyen vakalarda dirençli hipertansiyon, kalp hastalıkları, diyabet ve ani ölümlerin görülebileceğini belirtti. Uyku sırasında solunumun durmasıyla karakterize edilen hastalığın, özellikle erkeklerde ve 50 yaş üzerindeki bireylerde daha sık rastlandığı ifade edildi.
“Cihaz sayesinde yeniden nefes aldım”
Uyku apnesi teşhisi konan Erdal Karaca, 15 yıldır solunum cihazı ile uyuyor. Hastalığı eşi sayesinde fark ettiğini belirten Karaca, “Cihazı kullanmadan önce kendimi boğulur gibi hissediyordum. Artık çok rahat uyuyorum” dedi. Eşinin de sürekli kontrol altında tuttuğunu anlatan Karaca, cihazın ardından her iki tarafın da rahat bir uyku sürecine geçtiğini söyledi.
Horlama, solunum durması ve gündüz uykuları en belirgin belirtiler
Uzm. Dr. Asaf Baygül, uyku apnesinin üç önemli belirtisine dikkat çekti: Şiddetli horlama, uykuda nefesin durması (apne) ve gündüz yaşanan ani uyuklamalar. Bu durumların televizyon izlerken, kitap okurken ya da araç kullanırken yaşanabileceğini belirtti. Özellikle trafikte uyku apnesi kaynaklı kazaların ölümcül sonuçlara yol açabileceğini vurguladı.
Tanı için bir gece gözlem ve cihazlı tedavi önerisi
Uyku apnesinin tanısının hastaların bir gece uyku laboratuvarında gözlem altına alınmasıyla konduğunu ifade eden Baygül, hastalığın şiddetine göre tedavi yöntemlerinin değiştiğini belirtti. Hafif vakalarda ağız içi aparatlar kullanılabilirken, orta ve ağır düzeydeki hastalara CPAP adı verilen solunum cihazları öneriliyor.
İhmal edilirse ölümcül sonuçlar doğurabiliyor
Dr. Baygül, tedavi edilmeyen uyku apnesinin tansiyon ilaçlarına yanıt vermeyen hipertansiyona, kalp krizine, felce, ani ölümlere ve trafik kazalarına neden olabileceğine dikkat çekerek şu uyarılarda bulundu:
“Özellikle uzun yol şoförlerinde uyku apnesi büyük risk. Bazen hasta yatağında ölü bulunabiliyor. Bu nedenle hastalığın hafife alınmaması ve mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor.”
