Türkiye genelinde 100 bilim insanının katkılarıyla hazırlanan "Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları Raporu" yayımlandı. Koç Üniversitesi İş Bankası Enfeksiyon Hastalıkları Araştırma Merkezi (KUISCID) öncülüğünde gerçekleştirilen çalışma, enfeksiyon hastalıklarının mevcut durumunu analiz ederek, karşılaşılan zorluklara yerel çözümler üretmeyi amaçlıyor.
Rapor sonucunu ne diyor?
Çalışma kapsamında Türkiye’de enfeksiyon hastalıklarıyla ilgili mevcut durum değerlendirilerek çeşitli öneriler sunuldu. Rapora göre Türkiye’de en çok üst solunum yolları enfeksiyonu görülüyor. Raporda yer alan başlıca bulgular şöyle:
Solunum yolu enfeksiyonları
- Virüs ve bakteri ayrımının yapılamaması nedeniyle antibiyotik kullanımı gereksiz şekilde artıyor.
- Türkiye, OECD ülkeleri arasında en yüksek antibiyotik kullanım oranlarına sahip ülkelerden biri.
- Moleküler tanı yöntemleri yüksek maliyet nedeniyle yaygın olarak kullanılamıyor.
- Yerli moleküler tanı kitleri geliştirilerek, solunum yolu enfeksiyonlarının hızlı teşhis edilmesi hedefleniyor.
Gastrointestinal hastalıklar
- Tifo dışı salmonella enfeksiyonlarına karşı kullanılan antibiyotiklere %60 oranında direnç gelişmiş durumda.
- Kampilobakter enfeksiyonlarının yaygınlığı, ancak moleküler testlerle ortaya konulabiliyor.
- Ulusal çapta veri toplanarak enfeksiyonlarla mücadelede etkin stratejiler geliştirilmesi planlanıyor.
Tüberküloz
- Türkiye'de tüberküloz insidansı azalma eğiliminde, ancak hızlı tanı testlerinin artırılması gerekiyor.
- Göçmenler için özel tarama programları uygulanması öneriliyor.
- Sağlık çalışanlarına yönelik sürekli eğitimler ile erken tanı oranları artırılabilir.
HIV enfeksiyonu
- Türkiye’de yaklaşık 45 bin kişiye HIV teşhisi konulmuş durumda.
- HIV vaka sayıları dünya genelinde azalırken, Türkiye’de artış gösteriyor.
- Cinsel sağlık eğitiminin eksikliği, erken teşhis oranlarını düşürüyor.
- Test hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve farkındalığın artırılması gerekiyor.
Üriner enfeksiyonlar
- Türkiye’de üriner enfeksiyonların takibi konusunda kapsamlı veri bulunmuyor.
- Antibiyotiklere karşı %50’nin üzerinde direnç gelişmiş durumda.
- Bölgesel tedavi algoritmaları ve yeni rehberler hazırlanarak enfeksiyonların daha etkin yönetilmesi planlanıyor.
Hastane kaynaklı enfeksiyonlar sağlık hizmetlerinin kalitesini doğrudan etkiliyor. İzlem süreçlerinin iyileştirilmesi ve enfeksiyon kontrol programlarının güçlendirilmesi öneriliyor. Sağlık personelinin enfeksiyon kontrolü konusunda düzenli eğitim alması gerekiyor.
Kenelerle bulaşan hastalıklar
- Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakaları dünyada en fazla Türkiye’de görülüyor.
- İstanbul ve çevresinde Batı Nil Ateşi vakalarında artış yaşanıyor.
- Vektör kaynaklı hastalıklarla mücadelede hızlı tanı testlerinin geliştirilmesi gerekiyor.
Türkiye’de aşılama oranları Avrupa ülkelerine kıyasla düşük seviyelerde bulunuyor. Kızamık vakalarında artış gözlemleniyor. Grip aşısı yaptıranların oranı yalnızca %2-3 seviyesinde seyrediyor. Halkın ve sağlık çalışanlarının aşılama konusunda bilinçlendirilmesi amacıyla bilgilendirici kampanyalar düzenleniyor.