Türkiye’de meyve-sebze zinciri genellikle şu şekilde işler: örneğin çiftçi ürünü tarladan 1 TL’ye satar, köy tüccarı 1,5 TL’ye alır, ilçe halinde toptancı 2,5 TL’ye depolar, büyükşehir halindeki komisyoncu 4 TL’ye “piyasa yapar”, nakliyeci 5 TL’ye taşır, semt pazarı esnafı 7 TL’ye tezgâha koyar ve market rafında 10 TL olur. Her aşamada %15-30 kâr marjı, %5-10 fire payı ve nakliye-depolama masrafı eklenir; toplamda maliyet 3-4 katına çıkar.

TÜİK: Eylülde dış ticaret göstergelerinde artış yaşandı
TÜİK: Eylülde dış ticaret göstergelerinde artış yaşandı
İçeriği Görüntüle

Avrupa'da sistem nasıl işliyor?

Ekonomistler, Avrupa Birliği ülkelerinde aracılar sistemin parçası, Türkiye'deki aracıları ise sistemin efendisi olarak tanımlanıyorlar. Avrupa’da ise kooperatifler devreye girer: üretici birliği ürünü topluyor, ortak soğuk zincirle taşıyor, süpermarket zincirine doğrudan 2-3 TL’ye teslim eder ve rafta 4-5 TL oluyor. AB’de hal komisyonculuğu %8 ile sınırlanıyor fire payı sigortalanıyor, nakliye palet sistemiyle optimize ediliyor. Türkiye’de 5-7 aracı varken Avrupa’da 2-3 ile sınırlı tutuluyor; bu sayede üretici %40 pay alır, tüketici %30 daha az öder. Kooperatif modeli sayesinde fire %3’te kalır, stok spekülasyonu yasaktır. Avrupa’da çiftçi kooperatifi marketle yıllık sözleşme yapar, fiyat dalgalanması %10’u aşmaz. Türkiye’de ise günlük “hal fiyatı” telefonla belirlenir, aynı gün %50 oynayabilir. Sonuçta Avrupa’da domates tarladan sofraya 2 katına çıkarken bizde 10 katına ulaşıyor. Bu fark, aracı sayısından çok sistemin şeffaflığı ve kooperatif gücünden kaynaklanıyor. Çiftçiler kısa vadeli kazanç için bireysel tüccarları tercih ederken, kooperatif kurmak sermaye, eğitim ve uzun vadeli vizyon gerektirmektedir. Avrupa’daki gibi güçlü kooperatifler için yasal teşvikler, düşük faizli kredi ve zorunlu birliktelik modeli eksik kalmaktadır. Sonuçta, aracıların lobi gücü ve mevcut sistemin konforu, kooperatif reformlarını sürekli ertelemektedir. Devlet; hal yasasını değiştirerek komisyon oranını %8’e sabitleyebilir, kooperatiflere %0 komisyon ayrıcalığı tanıyabilir ve zincir marketlere doğrudan alım zorunluluğu getirebilir. Devlet, Tarım Kredi Kooperatifleri adı altında zaten 1.800 şube, 1 milyon ortak ile Türkiye’nin en büyük kooperatif ağını yönetiyor; ama aracıları pasifize edecek kadar güçlü değil.

Nasıl aracı olunur?

Öncelikle vergi dairesine gidip gerçek veya tüzel kişi olarak kayıt yaptırır, vergi kimlik numarası alırsınız. Ardından Ticaret Bakanlığı’nın Hal Kayıt Sistemi’ne (HKS) online başvurarak kullanıcı adı ve şifre oluşturur, sisteme kaydolursunuz; bu kayıt olmadan alım-satım yapamazsınız. Sonra bulunduğunuz ildeki toptancı hal müdürlüğüne (belediye veya özel hal yönetimi) giderek işyeri tahsisi talep edersiniz; burada bir dükkân veya ofis kiralar ya da satın alırsınız. Sabıka kaydınızın temiz olması, dolandırıcılık gibi suçlardan hüküm giymemiş olmanız şarttır. Tüzel kişiyseniz (şirket kurduysanız) en az 500 bin TL ödenmiş sermaye ve hal ticaretine uygun ana sözleşme gerekir. İşyeri tahsis edildikten sonra HKS üzerinden her alım-satım işlemini bildirmek, komisyon faturası kesmek ve hal rüsumu (%1-2) ödemek zorundasınız. KDV işlemleri özel rejimdedir, ambar ve cari hesap defteri tutmanız zorunludur. Pratikte deneyim, piyasa bilgisi ve nakit akışı kritik olsa da yasal olarak eğitim bariyeri yoktur; sistem, kayıtlı ve denetimli oyuncuları kabul eder, kayıt dışı çalışmak cezalıdır. Başvuru ve detaylar için Ticaret İl Müdürlüğü veya hal.gov.tr adresine başvurabilirsiniz.

Kaynak: Haber Merkezi