Medical Park Ataşehir Hastanesi’nden Üroloji Uzmanı Op. Dr. Uğur Tolga Şen, yaşam boyunca erkeklerin yüzde 12,8’inin prostat kanseri tanısı aldığını belirterek, “Prostat kanseri erken evrelerde (evre 1 veya 2) genellikle prostatla sınırlıdır. Bu evrede hastalık daha kolay tedavi edilir ve tam iyileşme şansı çok yüksektir. Bu nedenle erken tanı hayati önem taşır” dedi.
En hızlı artış gösteren ikinci kanser
Prostat kanserinin erkeklerde en sık tanı konulan ikinci kanser olduğunu aktaran Şen, “Türkiye’de cilt ve akciğerden sonra üçüncü sırada görülüyor. Artış hızı olarak ise solunum yolu kanserlerinden sonra en hızlı artış gösteren ikinci kanser türü” ifadelerini kullandı.
Risk faktörlerine dikkat
Hastalığın özellikle 65 yaş üstü erkeklerde daha sık görüldüğünü kaydeden Şen, risk faktörlerini ise şöyle sıraladı: ileri yaş, genetik yatkınlık, aile öyküsü, obezite, sigara ve sağlıksız beslenme. “Ailesinde prostat kanseri öyküsü olanlarda risk 2-3 kat artar. Özellikle birden fazla birinci derece akrabada görülmesi halinde risk daha da yüksektir” diye konuştu.
Sağlıklı yaşam ve düzenli tarama
Diyetin ve yaşam tarzının önemine dikkat çeken Şen, sebze-meyve ağırlıklı beslenme, sağlıklı kilo, düzenli egzersiz ve antioksidanlardan zengin gıdaların koruyucu olabileceğini belirtti. Erken teşhis için PSA testi ve muayenenin kritik olduğunu vurgulayan Şen, “50 yaşından itibaren düzenli tarama yapılmalı. Ailesinde prostat kanseri öyküsü olanlarda ise bu taramaya 40-45 yaşında başlanmalı” dedi.
Tedavi kişiye özel
Şen, erken evrede cerrahi, radyoterapi veya brakiterapinin etkili olduğunu, ileri evrelerde ise hormon tedavisi, kemoterapi ve immünoterapi gibi yöntemlerin uygulandığını söyledi.




