İmperial Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Adnan Çalık, kanser kelimesinin artık eskisi gibi “son” anlamına gelmediğini söyledi. Çalık, 1990’larda yüzde 50 olan 5 yıllık sağ kalım oranlarının günümüzde yüzde 68-70’e yükseldiğini, erken tanı yöntemleri ve gelişen tedavi tekniklerinin bu başarıda önemli rol oynadığını vurguladı.
“Son 30 yılda dramatik ilerleme var”
Prof. Dr. Çalık, 1995-2025 yılları arasında kanser tedavilerinde ciddi bir başarı artışı kaydedildiğini belirtti. “Erken tanı yöntemleri, laparoskopik ve robotik cerrahi, gelişmiş radyoterapi, kemoterapi protokollerindeki yenilikler, immünoterapiler ve kişiselleştirilmiş onkoloji ile tedavi süreçleri çok daha başarılı hale geldi” dedi.
Meme, prostat ve hematolojik kanserlerde dramatik ilerleme sağlandığını kaydeden Çalık, “Akciğer ve pankreas kanserlerinde artış sınırlı olsa da immünoterapilerle son 10 yılda hızlı bir yükseliş var” diye konuştu.
“Bazı kanserlerde iyileşme oranı gripten yüksek”
Kanserin artık ölümle eş anlamlı olmadığını söyleyen Çalık, “Meme, prostat, tiroit ve cilt kanserlerinde 5 yıllık sağ kalım oranı yüzde 85-95’e ulaştı. Çocukluk çağı lösemilerinde başarı yüzde 90’ın üzerinde. Bazı türlerde iyileşme oranları gripten bile daha yüksek hale geldi. Erken teşhis, başarı oranını katlıyor. Tarama programlarına katılım hayat kurtarıyor” dedi.
“Yaşam beklentisi uzadı, umut güçlendi”
Prof. Dr. Çalık, modern tedavi yöntemleriyle yan etkilerin azaldığını ve yaşam kalitesinin yükseldiğini belirterek şunları söyledi:
“Günümüzde bazı ileri evre hastalarda bile 5-10 yıl yaşam olasılığı mümkün. Bu bir devrim. Kanser kelimesi artık son değil, birçok türde uzun süreli kontrol ve yüksek iyileşme oranı demek.”