Aldatma vakaları üzerinde yapılan araştırmalar çarpıcı bir gerçeği gün yüzüne çıkardı. Erkeklerin en çok aldatma eğiliminde bulunduğu dönem, halk arasında "erkek menopozu" olarak bilinen andropoz süreci. Uzmanlara göre bu dönemde yaşanan psikolojik dalgalanmalar, ilişkileri ciddi şekilde etkiliyor.
Testosteron düşüyor, risk artıyor
Genellikle 40 yaş sonrası başlayan andropoz dönemi, erkeklerde hormon seviyelerindeki düşüşle birlikte duygusal ve davranışsal değişimlere neden oluyor. Bu dönemde erkeklerin özgüven kaybı, yaşlanma korkusu ve gençliğe duyulan özlemle birlikte dışa dönük davranışlar sergileyebildiğini belirten Psikolog Dr. Ceyda Erkmen, “Andropoz döneminde birey, kendini tekrar ispatlama çabasına girebiliyor. Bu da sadakatsizlik oranlarını artırabiliyor” dedi.
En çok 45-55 yaş arası dikkat çekiyor
Uluslararası aldatma istatistiklerini inceleyen bir araştırma, erkeklerde en çok aldatmanın 45-55 yaş aralığında gerçekleştiğini ortaya koydu. Araştırma sonuçları, bu dönemde aldatmanın yalnızca fiziksel değil, duygusal boşluklardan da kaynaklandığını gösteriyor.
İlişki Danışmanı Dilek Bayraktar, “Andropoz döneminde eşler arasında iletişim kopukluğu yaşanabiliyor. Erkek partner kendini anlaşılmıyor, takdir edilmiyor hissedebiliyor. Bu durum dışa yönelimi tetikliyor” şeklinde konuştu.
Kadınların da rolü büyük
Uzmanlar, bu sürecin sadece erkeklerin sorumluluğunda olmadığını belirtiyor. Partner desteğinin ve anlayışının bu dönemi sağlıklı atlatmada büyük etkisi olduğunu dile getiren Uzman Psikolog Erkmen, “Kadın partnerin ilgisi, anlayışı ve destekleyici tavrı, aldatma gibi sonuçların önüne geçilmesinde kritik rol oynuyor” dedi.
Duygusal boşluklar ihanetle sonuçlanabiliyor
Andropoz döneminde yaşanan duygusal boşluklar, çoğu zaman gizli ilişkilerin başlangıcı oluyor. Kimi erkekler gençliklerini geri kazanma arzusuyla yeni heyecanlara yönelirken, bazıları da varoluşsal krizlerle başa çıkamadığı için sadakatsizlik eğilimi gösterebiliyor. Uzmanlara göre bu süreçte psikolojik destek alınması, çiftlerin açık iletişim kurması ve duygusal bağların güçlendirilmesi son derece önemli.





