Türkiye’de orman yangınlarında belirgin bir artış gözlemleniyor. Özellikle yaz aylarında yüksek sıcaklıklar ve kuraklık, yangın riskini artıran en önemli faktörlerden biridir. 28 Temmuz'da Manavgat’ta başlayan ve kısa sürede farklı illere yayılan yangınlar, büyük kayıplara neden oldu. Uzmanlar, yangınlarla mücadelede daha etkili yöntemler geliştirilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Yangın sonrası ormanları ağaçlandırma süreci
Orman yangınlarından sonra hızla ağaçlandırma yapılması yerine, ekosistemin doğal dengesine uygun adımlar atılması gerektiği belirtiliyor. İstanbul Üniversitesi Orman Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Hüseyin Barış Tecimen, özellikle kızılçam ve maki bitkilerinin kendini yenileyebilme özelliğine dikkat çekerek, "Bu türler doğal olarak gençleşebilir. Dışarıdan farklı türler getirilerek yapılan ağaçlandırmalar ekolojik dengeyi bozabilir" açıklamasında bulundu.
Bartın Üniversitesi Orman Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Erdoğan Atmış ise, yangın sonrası ağaçlandırma sürecinin titizlikle yönetilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Öncelikle ekolojik dengeye zarar vermeden hareket edilmelidir. Ağaçlandırma yerine ormanın kendini yenileyip yenileyemeyeceği gözlemlenmeli ve gerekiyorsa bölgeye müdahale edilmelidir" dedi.
Yangın araştırmaları yetersiz
Türkiye’de orman yangınları üzerine yapılan bilimsel çalışmaların yetersiz olduğu ifade ediliyor. Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şube Başkanı Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, Türkiye'deki orman fakültelerinin sayısına rağmen yangın araştırmalarının yetersiz olduğunu belirterek, "Orman yangınları konusunda çalışan bağımsız bir enstitümüz yok. Yangınların etkilerini azaltmak ve doğru müdahale stratejileri geliştirmek için bilimsel araştırmalara daha fazla yatırım yapılmalıdır" dedi.
Prof. Dr. Erdoğan Atmış, 2016-2020 yılları arasındaki verilere göre yangın başına yanan alan miktarında yüzde 72 oranında bir artış olduğunu belirtti. Ormanların madencilik, enerji ve turizm projeleri nedeniyle parçalanmasının da yangın riskini artırdığına dikkat çeken Atmış, "Ormanların korunması için mevcut ormancılık politikalarının gözden geçirilmesi ve daha sürdürülebilir çözümler üretilmesi gerekmektedir" ifadelerini kullandı.
Orman yangınları neden çıkıyor?
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi’nden Prof. Dr. Doğanay Tolunay, Türkiye’de orman yangınlarının yüzde 89’unun insan kaynaklı olduğunu belirterek, "İhmal, kaza ve kasıtlı yangınlar en büyük nedenler arasında yer alıyor. Ancak, çıkan yangınların yüzde 40’ının nedeni hâlâ bilinmiyor. Bu durum, yangın önleme stratejilerinin geliştirilmesini zorlaştırıyor" dedi.
Tolunay ayrıca, orman yangınlarıyla mücadelede toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğini vurgulayarak, yangın çıkış nedenlerinin daha şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılmasının önemine dikkat çekti.
Orman yönetimin bakımı nasıl olmalı?
Orman yangınlarının etkilerini azaltmak için düzenli bakım ve koruma çalışmalarının yapılması gerektiği belirtilmektedir. Artvin Çoruh Üniversitesi’nden Prof. Dr. Aydın Tüfekçioğlu, ormanların daha yanıcı yaprak türlerinden arındırılması ve tampon bölgeler oluşturulmasının yangın riskini düşürebileceğini ifade etti.
Uzmanlar, alınması gereken önlemlerin şunlar olduğunu söylüyor:
- Yangın riski yüksek bölgelerde düzenli bakım yapılmalı ve kuru bitki örtüsü temizlenmeli.
- Yangınla mücadele ekipmanları modernize edilmeli ve acil müdahale kapasitesi artırılmalı.
- Toplum bilinci artırılarak yangınların önlenmesi için farkındalık kampanyaları düzenlenmeli.
- Köylülerin, yangınla mücadelede daha etkin rol alması sağlanmalı.
- Bilimsel araştırmalar desteklenerek, orman yangınlarıyla ilgili daha fazla veri toplanmalı.
Orman yangınlarının kontrol altına alınmasında, köylerde yaşayan halka da büyük rol düşüyor.