Halk arasında “öpücük hastalığı” olarak bilinen enfeksiyöz mononükleoz, çocukluk çağında sık görülen ancak çoğu zaman fark edilmeden atlatılan bir hastalık. VM Medical Park Pendik Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Sami Yazar, virüsün özellikle 10 yaş üzeri çocuklarda daha ağır belirtilerle seyrettiğini, hastalığın öpüşme dışında günlük temasla da bulaşabileceğini söyledi.
“Küçük yaşlarda hafif, büyüklerde ateşli geçiyor”
Prof. Dr. Yazar, Epstein-Barr virüsü (EBV) kaynaklı bu hastalığın dünya genelinde çok yaygın olduğunu belirtti. “Özellikle 1-5 yaş aralığındaki çocukların büyük kısmı bu virüsle temas etmektedir. Küçük yaşlarda hastalık genellikle fark edilmeden atlatılırken, 10 yaş ve üzerindekilerde bağışıklık sistemi daha güçlü tepki verdiği için ateş, boğaz ağrısı ve halsizlik belirgin hale gelir” dedi.
Ergenlik dönemine doğru bağışıklık yanıtının artmasıyla belirtilerin yetişkinlerdeki tabloya benzeyebildiğini vurgulayan Yazar, “Vakaların yüzde 90’ı çocukluk çağında hafif seyreder ya da fark edilmeden geçer” ifadesini kullandı.
“Sadece öpüşmeyle değil, günlük temasla da bulaşabilir”
“Öpücük hastalığı” adının yanıltıcı olabileceğini belirten Prof. Dr. Yazar, virüsün tükürük, mukus veya nadiren gözyaşı yoluyla da bulaşabildiğini söyledi.
“Aynı bardaktan su içmek, çatal-kaşık paylaşmak ya da oyuncakları ağızla temas ettirmek virüsün bulaşmasına neden olabilir. Özellikle kreş ve okul gibi toplu ortamlarda bulaş riski yüksektir” dedi.
“Belirtiler 8 haftaya kadar sürebilir”
Hastalığın belirtilerinin genellikle 4-8 hafta içinde ortaya çıktığını söyleyen Prof. Dr. Yazar, 38-39 derece ateş, boğaz ağrısı, bademciklerde beyaz plaklar, lenf bezlerinde şişlik, halsizlik ve yorgunluğun en sık görülen belirtiler olduğunu aktardı.
Bazı çocuklarda karaciğer ve dalak büyümesi görülebildiğini belirten Yazar, “Bu durumda karın ağrısı veya dolgunluk hissi yaşanabilir. Bu belirtiler görüldüğünde mutlaka doktor kontrolü gerekir” dedi.
“Antibiyotikler etkisizdir, istirahat şart”
Prof. Dr. Yazar, hastalığın antibiyotiklerle tedavi edilemeyeceğini belirterek, “Tedavi tamamen destekleyicidir. Bol sıvı tüketimi, istirahat ve ateş kontrolü önemlidir. Gereksiz antibiyotik kullanımı ise cilt döküntülerine neden olabilir” dedi.
Ayrıca protein açısından zengin ve C vitamini ağırlıklı beslenmenin bağışıklığı güçlendireceğini söyledi.
“Hijyen, en etkili korunma yöntemi”
Virüse karşı henüz geliştirilen bir aşı olmadığını belirten Prof. Dr. Ahmet Sami Yazar, “Bu hastalıktan korunmanın tek yolu hijyen. Bardak, çatal-kaşık, diş fırçası gibi kişisel eşyalar paylaşılmamalı, çocuklar ellerini sık sık yıkamalı ve hasta kişilerle yakın temastan kaçınılmalıdır” uyarısında bulundu.
