Obezite, günümüzün en büyük sağlık sorunlarından biri olarak dünya genelinde hızla yayılıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, 2022 yılında dünya genelinde 18 yaş ve üzeri yetişkinlerin %43'ü fazla kilolu, %16'sı ise obezdi. Obezite, kalp-damar hastalıkları, insülin direnci, yüksek tansiyon, solunum bozuklukları gibi bir dizi ölümcül hastalığın temeli olarak kabul ediliyor. Diyetisyen Berna Ertuğ, obeziteyle mücadele için bilinçli bir yaklaşımın önemine dikkat çekiyor ve 5 temel tedavi yöntemiyle bu hastalığa karşı savaş açmanın mümkün olduğunu belirtiyor.

Obeziteye neden olan faktörler: Yanlış beslenme ve hareketsizlik
Obezite, sadece yanlış beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam tarzıyla sınırlı bir sorun değil. Genetik yatkınlık, hormonal bozukluklar, psikolojik faktörler ve yaş gibi birçok etken, bu sağlık probleminin gelişmesinde rol oynuyor. Diyetisyen Berna Ertuğ, "Obeziteye neden olan en büyük risk faktörleri arasında aşırı ve dengesiz beslenme ile fiziksel aktivite eksikliği bulunuyor" diyor. Ertuğ, ayrıca çok sık yapılan düşük enerjili diyetlerin de obezite riskini artırdığını belirtiyor.
Obeziteye karşı 5 tedavi yöntemi
Obezite tedavisinin, sadece kilo kaybı sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda bireyin sağlık sorunlarını azaltmak ve yaşam kalitesini arttırmak amacıyla çok yönlü bir yaklaşım gerektirdiğini vurgulayan Diyetisyen Berna Ertuğ, tedavi sürecinde uygulanabilecek 5 ana yöntemi sıralıyor:
1. Farmakolojik Tedavi:
Obezite tedavisinde doktor gözetiminde kullanılan ilaçlar, hastanın metabolizmasını hızlandırarak kilo kaybını destekler. Ancak, bu tedavi süreci doktor tarafından dikkatle izlenmelidir.
2. Tıbbi Beslenme Tedavisi:
Diyetisyen tarafından planlanan, kişiye özel beslenme programları, sadece kilo vermeyi değil, sürdürülebilir ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarını da kazandırmayı hedefler.
3. Egzersiz Tedavisi:
Obezite tedavisinin önemli bir parçası olan fiziksel aktivite, bireyin yaşam tarzına uygun ve keyifli bir şekilde günlük yaşamına entegre edilmelidir. Düzenli egzersiz, kilo kaybını hızlandırır ve genel sağlığı iyileştirir.
4. Davranış Değişikliği Tedavisi:
Yeme alışkanlıklarını ve fiziksel aktivite seviyesini değiştirmeyi hedefleyen davranış değişikliği terapileri, obeziteyle mücadelede kalıcı sonuçlar elde edilmesine yardımcı olur.
5. Cerrahi Tedavi:
Gerektiğinde cerrahi müdahalelere başvurulabilir. Ancak bu tedavi sonrasında yaşam tarzı değişikliklerinin sürdürülmesi çok önemlidir. Cerrahi tedavi, sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla desteklenmelidir.

Çocukluk döneminde başlayan obezite sorunu
Diyetisyen Ertuğ, obeziteyle mücadeleye çocukluk çağında başlanması gerektiğinin altını çiziyor. Çocukluk ve ergenlik döneminde obezite gelişirse, bu durum erişkinlikte kalıcı hale gelebilir. Ertuğ, ailelerin, okulların ve çevrenin çocukları sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite konusunda bilinçlendirmesinin büyük önem taşıdığını belirtiyor.
Obeziteyle mücadelede kararlılık ve motivasyon
Obezite tedavisinde bireyin motivasyonu ve yaşam biçimi değişikliğine olan inancı büyük bir rol oynuyor. Diyetisyen Berna Ertuğ, "Kendi sağlığı için sorumluluk almayan bireyde hiçbir tedavi yöntemi, cerrahi dahil, kalıcı sonuç vermez" diyerek, bireysel kararlılığın tedavi sürecindeki önemine değiniyor.





