Eskişehir’de görev yapan Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Tolga Hüner, obezite cerrahisinin kapsamı ve başarısına etki eden unsurlar hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Ameliyatla mide hacminin küçültülmesinin tek başına yeterli olmadığını vurgulayan Hüner, bu sürecin yaşam boyu sürecek sağlıklı alışkanlıklarla desteklenmesi gerektiğine dikkat çekti.

Cerrahiden önce çok disiplinli değerlendirme şart
Obezite cerrahisinin, uzun süreli diyet ve egzersizle sonuç alamayan, vücut kitle indeksi (VKİ) 40 ve üzerindeki bireyler için etkili bir tedavi yöntemi olduğunu ifade eden Dr. Hüner, VKİ’si 35’in üzerinde olup diyabet, hipertansiyon veya uyku apnesi gibi rahatsızlıkları olan kişilerin de değerlendirmeye alınabileceğini belirtti. Cerrahi öncesinde genel cerrahi, endokrinoloji, diyetisyen ve psikiyatrist gibi farklı branşlardan uzman görüşü alınması gerektiğini söyledi.
En yaygın yöntemler: Tüp mide ve gastrik bypass
Dr. Hüner, obezite cerrahisinde en sık uygulanan iki yöntemin tüp mide ve gastrik bypass olduğunu belirtti. “Tüp mide operasyonunda midenin yaklaşık yüzde 80’i alınarak hem kapasite düşürülüyor hem de açlık hissini uyaran hormon azalıyor. Gastrik bypass ise hem mideyi küçültüyor hem de bağırsak emilimini azaltarak kilo kontrolünü sağlıyor” diye konuştu.
Fiziksel ve psikolojik iyilik hali artıyor
Operasyonların genellikle kapalı yöntemle gerçekleştirildiğini, bu sayede iyileşme sürecinin daha konforlu olduğunu belirten Hüner, cerrahinin yalnızca kilo kaybı sağlamadığını vurguladı. “Tip 2 diyabet, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve uyku apnesi gibi hastalıklarda belirgin iyileşmeler gözlemliyoruz. Ayrıca hastaların hareket kabiliyeti, özgüveni ve sosyal katılımı artıyor” dedi.
Ameliyat sonrası süreç en az operasyon kadar önemli
Cerrahinin tek başına bir çözüm olmadığını ifade eden Dr. Hüner, operasyon sonrası dönemin başarıyı belirleyen en önemli faktörlerden biri olduğunun altını çizdi. “İlk 6-12 ayda hızlı kilo kaybı yaşanır, ancak uzun vadede bu kilonun korunması yaşam tarzı değişikliklerine ne kadar uyulduğuna bağlıdır. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve hekim kontrolleri bu sürecin temel taşlarıdır” şeklinde konuştu.
Cerrahi çözüm değil, yaşam değişikliğinin başlangıcı
Dr. Tolga Hüner, obezite cerrahisinin mucizevi bir çözüm gibi görülmemesi gerektiğine işaret ederek, “Bu süreç, ciddi bir disiplin ve sorumluluk gerektirir. Doğru adaylarda, doğru planlama ve sürdürülebilir yaşam değişiklikleri ile yaşam süresi ve kalitesi anlamlı şekilde artar” ifadelerini kullandı.





