2009’da işlenen ve Türkiye’yi sarsan Münevver Karabulut cinayetini konu alan yapım, Netflix’in dünya çapında yayınladığı “true crime” belgesel serilerinin Türkiye’deki yeni halkası olarak duyurulmuştu. Platform, belgeselin ilk fragmanını kamuoyuyla paylaşarak izleyicilere sunmuştu. Karabulut ailesi ise kendilerine danışılmadan hazırlanan bu projeye tepki göstererek, sürecin tamamen bilgileri dışında yürütüldüğünü ifade etti. Aile, belgeselle ilgili şikayetçi olma hazırlığında olduklarını duyurdu.
''Bilgimiz yoktu''
Milliyet’in haberine göre; Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut, söz konusu belgeselin yapım sürecinden haberdar olmadıklarını aktararak, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Dosyayı kapattım. Her şeyden uzaklaştım, Bolu’ya yerleştim. Bizim bilgimiz dışında yapılmış. Görüşme ve benzeri bir yok. Şikâyetçi olacağım. Ben çok yoruldum, ilahi adalete sığındım. Artık bu işin son şeyi de diyelim… Bilgimiz yoktu. Çok şaşkınım. Yani biri sokakta ‘Sen Münevver’in babası mısın?’ diye sorduğunda bile ben ‘Hayır, değilim’ diyorum. Artık bu konuyu tamamen kapatıp uzaklaşmak isterken tekrar tekrar gündeme gelmesini istemiyoruz.”
''Aile hukuki süreci başlatacak''
Avukat Murat Öksüz, Türk Medeni Kanunu ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında, bir kişinin hayatı, özel yaşamı ve aile mahremiyetine dair içeriklerde aile izninin alınmasının zorunlu olduğunu belirtti. Öksüz, belgesel niteliğinde olsa bile bu rızanın sağlanması gerektiğini vurguladı.
Belgeselin hazırlanacağı haberinin aylar önce gündeme gelmesi üzerine, dijital platforma yazılı bir ihtarname gönderildiği ifade edildi. Ailenin hukuki süreci başlatmayı planladığı ve önümüzdeki hafta içinde tedbir talepli gerekli başvuruların yapılacağı da belirtildi.