Yeniden Refah Partisi’nin Anadolu Buluşmaları kapsamında İzmir’de gerçekleştirdiği toplantıda Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan önemli açıklamalarda bulundu. İzmir, bugün milli görüş hareketinin büyük bir saha çalışmasına sahne oldu. İzmir'in 30 ilçesinde 14 genel başkan yardımcısı, MKK üyeleri, kadın kolları ve gençlik kolları ile birlikte sahaya inildi. Konak, Bayraklı, Menemen ve Aliaga’da kurulan stantlarla, halkla doğrudan iletişime geçilerek, sorunları dinlendi ve çözüm önerileri sunuldu. Ayrıca, gün boyunca çeşitli esnaf ziyaretleri ve halkla buluşma etkinlikleri yapıldı. Etkinliklerin sonunda, genel başkan Fatih Erbakan'ın katılımıyla bir salon programı düzenlendi. Erbakan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde;
''Ekonomik krizin etkisiyle yaşam zorlukları artıyor''
Bugün yapılan basın toplantısında, Türkiye'nin yaşadığı ekonomik krizin etkileri detaylı bir şekilde tartışıldı. Genel Başkan, özellikle yoksulluk ve açlık sınırlarının ulaştığı seviyeleri gündeme getirerek, Türkiye’nin büyük bir ekonomik krizle karşı karşıya olduğunu ifade etti.
Son verilere göre, Türkiye’de yoksulluk sınırı 72 bin TL’ye, açlık sınırı ise 22 bin TL’ye çıkmış durumda. Bu hesaba göre, halkın %80’i yoksulluk sınırının altında yaşamaya devam ediyor. Açlık sınırının altında yaşamaya çalışan nüfusun oranı ise %40. Diyanet İşleri Başkanlığının açıklamasına atıfta bulunan Genel Başkan, emekliler ve asgari ücretlilerin artık fitre gibi yardımları almak zorunda kaldığını belirtti ve bu durumun halkın alım gücünün ne kadar düştüğünü gözler önüne serdi.
''Asgari ücret ve emekli maaşlarının alım gücü eridi''
Ocak ayında açıklanan %5’lik enflasyon oranı, Türkiye’deki ekonomik sıkıntıları bir kez daha gözler önüne serdi. Enflasyonun etkisiyle, asgari ücret ve emekli maaşlarının alım gücü %5 daha azalmış durumda. Bugün asgari ücretin alım gücü 21.045 TL’ye düşerken, açlık sınırı ise 22.131 TL olarak belirlenmiş durumda. Yani, asgari ücretin sahip olduğu alım gücü, açlık sınırının bile altında kalmış durumda. Bu da demek oluyor ki, asgari ücretli ve emekli, temel ihtiyaçlarını karşılamakta büyük zorluklar yaşıyor.
Borçlar ve karşılıksız çeklerde artış
Türkiye'deki ekonomik ortamda, borçların büyüklüğü dikkat çekici seviyelere ulaşmış durumda. 2024 yılı itibariyle, karşılıksız çekler %210 oranında artış göstermiş. Bir yıl içinde karşılıksız çeklerde üç katlık bir artış yaşandı. Bu, piyasada karşılıksız çeklerin büyük bir sorun haline geldiğini gösteriyor. Bunun yanı sıra, kredi kartı ve bireysel kredi borçlarını ödeyemeyen vatandaşların sayısı ise 2.558.000’e ulaşmış durumda. Bu sayıya, borçlarını ödeyemediği için takibe girmemiş ancak ödeyemeyen 3.933.000 kişi daha ekleniyor. Yani, toplamda 6,5 milyon vatandaş, kredi kartı ve bireysel kredi borçlarını ödeyemediği için büyük bir ekonomik yük altına girmiş durumda.
Kapanan işletmelerin sayısı hızla artıyor
Ekonomik sıkıntılar sadece bireyleri değil, işletmeleri de etkiliyor. Türkiye Odalar Birliği verilerine göre, 2024 yılında 145 bin işletme, şirket ve küçük esnaf kapısına kilit vurmuş. Bu, %10.2’lik bir oranla yeni kurulan şirketlerin sayısının azaldığını, ancak kapanan şirketlerin %20.1 oranında arttığını gösteriyor. Bu durum, ülkenin ekonomik koşullarının zorluğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Tarım sektörü de zor durumda
Tarım sektörü de ekonomik zorluklardan payını almış durumda. Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin başkanı, tarımsal girdi maliyetlerinin hızla arttığını belirtti. Özellikle gübre fiyatlarının bir ayda %10, tarım ilaçlarının %30, tohum fiyatlarının ise %40 oranında arttığı ifade edildi. Ayrıca, sulama ve seracılık için kullanılan elektriğin fiyatı ise %30 zamlandı. Bu artışlar, gıda fiyatlarının artmasına neden olacak ve Türkiye’nin gıda enflasyonu, dünyadaki en yüksek oranlar arasında yer alacak.
Türk lirasının değer kaybı ve yeni banknotlar
Türk lirasının değer kaybı, ülke genelinde ciddi etkiler yaratıyor. Türkiye’de şu anda dolaşımdaki banknotların %90’ı 100 ve 200 TL değerinde. Normalde, uluslararası merkez bankası standartlarına göre, en yüksek banknotun dolaşıma sokulma oranı %50’yi geçtiğinde yeni bir banknot çıkarılması gerekiyor. Ancak, iktidar, Türk lirasının değer kaybını gizlemek amacıyla 500 ve 1000 liralık banknotları çıkarmamayı tercih ediyor. Bunun yerine, ATM’lerde günlük çekim limitleri 10.000 TL’ye çıkarıldı ve 50 TL’nin altındaki banknotlar ATM’lerden kaldırıldı. Bu, Türk lirasının değer kaybını ve halkın alım gücündeki erimeyi açıkça gösteriyor.
Altın fiyatları ve asgari ücretin düşen değeri
Son olarak, Cumhuriyet altınının fiyatının asgari ücreti geçtiği ve bu durumun Türk lirasının değer kaybını net bir şekilde ortaya koyduğu vurgulandı. Geçmişte asgari ücretle birden fazla Cumhuriyet altını alınabilirken, bugün asgari ücretle bir altın bile alınamıyor. Bu durum, Türk halkının yaşam standartlarının ne kadar gerilediğini gözler önüne seriyor. Bugün açıklanan verilere göre, Türkiye'deki açlık sınırı 22.000 TL’yi, yoksulluk sınırı ise 72.000 TL’yi geçmiş durumda. Bu rakamlar, halkın temel ihtiyaçlarını karşılamakta ne kadar zorlandığını gözler önüne seriyor. Eurostat verilerine göre, Türkiye Avrupa’da en az et, balık ve tavuk tüketilen ülke haline gelmiş. Ayrıca, Türkiye’de 6 milyon çocuk yoksulluk içinde yaşıyor. Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın verilerine göre ise 5.4 milyon çocuğa sosyal yardım yapılıyor.
Sosyal yardım alımında artış: 20 milyon kişi yardım alıyor
Türkiye’de, her yıl 20 milyon kişi sosyal yardımlardan faydalanıyor. 8 milyon kişi yakacak yardımı alırken, özellikle halk ekmek ve ucuz et kuyrukları Türkiye’nin dört bir yanında kilometrelerce uzunlukta olabiliyor. Yozgat’ta, -5 derecede, ucuz et ve kıyma almak isteyen vatandaşlar uzun kuyruklar oluşturdu. Bu görüntüler, Türkiye’deki ekonomik tablonun ne kadar dramatik bir hale geldiğini gösteriyor.
Erken seçim talebi ve milli görüş çözüm önerisi
Bu tablo karşısında, milli görüş temsilcisi olan Yeniden Refah Partisi’nin iktidardan beklentisi, bir an önce erken seçimin yapılması ve halkın sandık önüne gelmesidir. Yeniden Refah Partisi, milli görüşün geçmişteki başarısından ilham alarak, ekonomik krizi çözmeye kararlı. Partinin çözüm önerileri arasında, "adaletli ekonomik düzen" vurgusu yapıldı. Yeniden Refah Partisi, imtiyazlar yerine milletin çıkarlarını ön planda tutarak, halkı bu ekonomik sıkıntılardan kurtarmayı hedefliyor. Yeniden Refah Partisi'nin gündeme getirdiği bir diğer önemli konu, kamudaki israf ve lüks harcamalar. Türkiye’de şu anda 120.000 kamu aracı bulunurken, örneğin İtalya’da bu rakam sadece 29.000. Bununla birlikte, Cumhurbaşkanı’nın Endonezya ve Malezya ziyaretlerinde, 4 günlük bir seyahat için 3 ayrı uçak kullanması ve 5.6 milyar TL'lik makam uçakları ve helikopter kiralama masrafları gibi israf unsurları eleştirildi. Bu tür lüks harcamalar, ülke ekonomisine büyük yükler getirirken, bu paraların halkın refahı için kullanılmadığına dikkat çekildi. Yozgat Belediyesi, işbaşına geldikten sonra, kamu harcamalarındaki israfları önlemek için önemli adımlar attı. Belediyenin günlük 2.000 litre akaryakıt giderini 300 litreye düşürmesi, kaynakların daha verimli kullanılmasını sağladı. Bu tasarruf, belediyenin hizmetlerini eskisinden daha verimli bir şekilde sunmasına olanak tanıdı. Sonuç olarak, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu ekonomik tablo oldukça iç karartıcı. Vatandaşlar, yüksek borçlar, açlık ve yoksulluk sınırındaki artış, israf ve lüks harcamalar gibi sorunlarla boğuşuyor. Ancak, Yeniden Refah Partisi ve milli görüş hareketi, bu ekonomik zorlukları aşmak için çözüm önerileri sunmaya devam ediyor ve erken seçim talebiyle halkın iradesine başvurulmasını istiyor.