Veri tabanı oluşturularak hak sahipliği ve maliyetler hesaplanıyor
İzmir'in kentsel dönüşüm formülü, deprem riskini azaltmak üzere riskli yapıların tespitiyle başlıyor. 6306 sayılı Kanun kapsamında afet riski altındaki alanlar belirlenerek dönüşüm süreci başlatılıyor. Yapı stokunun büyük kısmı 1999 öncesi yönetmeliklere uymayan eski binalardan oluşuyor. Bu binalar lisanslı kuruluşlarca incelenerek riskli ilan ediliyor. Ada bazında uzlaşma sağlanarak hak sahiplerinin %100 onayı hedefleniyor. Belediye, tapuları geçici devralıp yeni konutları anahtar teslim yapıyor. Kat karşılığı inşaat modeli ile kamu kaynağı kullanılmadan finansman sağlanıyor. Kira yardımı aylık 12 bin liraya kadar destek sunuyor. Deprem sonrası 2020 Ege depremiyle hızlanan süreçte Bayraklı gibi bölgeler öncelikli. Rezerv alanlarda 3 bin 500 konutluk yatırımlarla 2 milyar liralık kaynak ayrıldı. Katılımcı planlama ile mahalle sakinlerinin görüşleri projelere yansıtılıyor. Altyapı galeri sistemleri ve rekreasyon alanları entegre ediliyor. Uzundere ve Çiğli Güzeltepe gibi projeler yerinde dönüşümü örnekliyor. Stratejik kentsel tasarım ile iklim adaptasyonu ve kent hakkı gözetiliyor. Veri tabanı oluşturularak hak sahipliği ve maliyetler hesaplanıyor. Güçlendirme veya yeniden inşaat seçenekleri maliklere sunuluyor. Kentsel dönüşüm daire başkanlığı bütüncül afet yönetimi yürütüyor. Ada bazlı dönüşümle manipülasyonlar önlenerek hızlandırılıyor. Uzmanlar, envanter ve güçlendirme çağrısı yapıyor. Bu formül, İzmir'i depreme dayanıklı ve yaşanabilir kılmayı amaçlıyor.
Devlet desteğiyle uzun vadeli krediler, özellikle maddi durumu yetersiz vatandaşlar için kritik önem taşıyor
Devletin düşük faizli krediler sunması, İzmir’de kentsel dönüşümü hızlandırmak için etkili bir yöntemdir. Düşük faiz oranları, hak sahiplerinin riskli binaları yenileme maliyetlerini karşılamasını kolaylaştırır. 6306 sayılı Kanun kapsamında zaten kira yardımları ve sınırlı kredi destekleri sağlanıyor. Ancak, faizlerin %1’in altına inmesi, daha geniş katılımı teşvik edebilir. 2020 Ege Depremi sonrası Bayraklı’da finansman ihtiyacı açıkça ortaya çıktı. Devlet desteğiyle uzun vadeli krediler, özellikle maddi durumu yetersiz vatandaşlar için kritik önem taşıyor. Müteahhitler, düşük faizle kat karşılığı inşaat modeline daha istekli yaklaşıyor. Uzundere gibi pilot projeler, finansal teşviklerin dönüşümü hızlandırdığını gösteriyor. Şeffaf kredi dağıtımı ve riskli alanlara öncelik, kaynakların verimli kullanılmasını sağlar. Bu destekler, İzmir’in yapı stoğunu depreme dayanıklı hale getirme hedefine katkı sunar.
