İzmir Büyükşehir Belediyesi, çalışanlarının maaşlarını ödemekte bir kez daha zorlanıyor. Belediyeye bağlı İZELMAN ve İZENERJİ şirketlerinde görev yapan 23 bin işçiye Nisan ayı maaşından yalnızca 20 bin TL yatırılacağı açıklandı. Sürekli ertelenen ödemeler ve verilen ama tutulmayan sözler, işçilerde büyük bir öfke yaratmış durumda.
Genel-İş İzmir 3 Nolu Şube Başkanı Serap Yılmaz, “30 gün çalışıyoruz, 1 gün maaş alıyoruz. Belediyede ne söz tutuluyor ne hesap veriliyor. Bu sistemle daha ne kadar dayanabiliriz?” diyerek tepkisini dile getirdi. Mart ayı maaşlarının da gecikmeli ödendiğini hatırlatan Yılmaz, mevcut tablonun kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Grev kararı erkene alındı
Yaşanan maaş krizi sonrası işçiler eylem kararı aldı. Daha önce 9 Mayıs’ta uygulanacağı duyurulan grev kararı, 7 Mayıs’a çekildi. Yarın hem grev kararları asılacak hem de belediye önünde kitlesel protesto gerçekleştirilecek. İzmir’in birçok noktasında ulaşım, temizlik, kreş, sosyal hizmet gibi alanlarda ciddi aksamalar yaşanması bekleniyor.
İller Bankası kesintileri bahane mi?
Belediye yönetimi yaşanan maaş krizini çeşitli gerekçelerle açıklamaya çalışsa da, kamuoyuna yansıyan veriler İzmir Büyükşehir’in mali disiplinden uzak, plansız bir bütçe yönetimi yürüttüğünü gösteriyor. İller Bankası aracılığıyla yapılan kesintilerin, maaşların ödenememesine gerekçe gösterilmesi ise sendika temsilcileri tarafından ikna edici bulunmuyor. Belediyenin milyonluk etkinlik bütçeleri, tanıtım harcamaları ve üst düzey bürokrat maaşları sorgulanırken, sıranın her zaman en son emekçiye gelmesi tepki topluyor.
“Emekçinin maaşı değil, yönetimin önceliği sorgulanmalı”
İşçi temsilcileri, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin mali önceliklerinin yanlış kurgulandığını savunuyor. Serap Yılmaz’ın ifadesiyle, “Doğumdan ölüme kadar hizmeti biz sağlıyoruz ama sözleşme ile kazanılmış hakkımızı dahi alamıyoruz. Eğer kaynak yoksa önce makam araçlarından ve şatafattan başlanmalı.”
İzmir’in sokaklarını temizleyen, çocuklarına bakan, yaşlılarına destek olan binlerce belediye çalışanı, hak ettikleri maaş için grevde. Yönetimin bu sorunu çözmek yerine oyalamaya yönelmesi, sadece çalışanları değil, tüm İzmir’i cezalandırmak anlamına geliyor.
