İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından gerçekleştirilen MINEX – 11. Uluslararası Madencilik, Doğal Kaynaklar ve Teknolojileri Fuarı kapsamında eş zamanlı olarak düzenlenen IMMAT-2025 kongresinin açılış oturumunda ekonomist ve gazeteci Meliha Okur, ekonomi politikaları uzmanı Turgay Bozoğlu ve Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı Başkan Yardımcısı Ali Emiroğlu bir araya geldi. “Madencilik ve Ekonomi” başlığıyla gerçekleştirilen oturumda, maden kültürü, çevre politikaları, iş güvenliği, mevzuat ve maden ekonomisi gibi konular kapsamlı şekilde tartışıldı.
Katma değer ve şeffaflık vurgusu
Gazeteci Meliha Okur, Türkiye’nin madenlerini çıkarırken çevreye duyarlı olması, yüksek teknoloji kullanması ve insana yatırım yapmasının önemine dikkat çekti. Okur, sadece maden çıkarıp satmaya dayalı bir yaklaşımın ötesine geçilmesi gerektiğini belirterek, “Madencilik, katma değerli üretim modelleriyle ülke ekonomisine çok daha güçlü bir katkı sunabilir. Hep birlikte şeffaf ve sürdürülebilir bir madencilik sanayileşme hamlesi yaratmak zorundayız” dedi.
Okur ayrıca sektörde mühendislerden işçilere kadar tüm çalışanların desteklenmesi gerektiğini belirterek, şeffaf uygulamaların kamuoyuna güven sağlamada kritik rol oynadığını ifade etti.
İş güvenliği ve teknoloji öne çıkıyor
Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı Başkan Yardımcısı Ali Emiroğlu, Türkiye’de madencilik kültürü ve teknolojisinin gelişimine değindi. Soma faciasını hatırlatan Emiroğlu, geçmişteki ağır çalışma koşullarının günümüzde büyük ölçüde iyileştirildiğini söyledi. “Ocaklardaki havalandırma sistemlerinden toz kontrolüne kadar teknoloji ilerledi. Artık 40 yıl öncesinin madenciliği yok, olması da mümkün değil. İş sağlığı ve güvenliği bir süreçtir ve tüm paydaşlar için büyük önem taşır” dedi.
Yeşil madencilik ve ekonomide dönüşüm
Ekonomi Politikaları Uzmanı Turgay Bozoğlu, madenciliğin sanayi, dış ticaret, teknoloji ve istihdamla doğrudan ilişkisine dikkat çekti. Bozoğlu, enerji dönüşümü ve yenilenebilir enerji teknolojilerinin minerallere olan talebi artırdığını belirterek, “Yeşil ekonomi aslında bir maden ekonomisidir. Madencilik artık sadece karlılıkla değil, çevresel ve toplumsal etkilerle değerlendiriliyor. Bu noktada yeşil madencilik anlayışı öne çıkıyor” diye konuştu.
Bozoğlu ayrıca Türkiye’nin hammadde ihracatçılığından katma değerli ürün üretimine yönelmesi gerektiğini vurgulayarak, Avrupa Birliği standartlarında çevre mevzuatı, Ar-Ge yatırımları ve etkin denetimlerle şeffaf ve sürdürülebilir madenciliğin mümkün olduğunu kaydetti.




