Sakarya Özel Adatıp Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Erhan Şükür, kemik erimesi olarak bilinen osteoporoz hakkında önemli uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Şükür, ileri yaşlarda sık görülen bu hastalığın, kemiklerin kırılganlığını artırarak yaşam kalitesini ciddi biçimde düşürebildiğini söyledi.
“Genetik kadar yaşam tarzı da etkili”
Osteoporozun yalnızca genetik yatkınlıkla sınırlı olmadığını belirten Prof. Dr. Şükür, modern yaşamın getirdiği hareketsizlik ve yetersiz beslenmenin de önemli risk faktörleri arasında olduğunu vurguladı:
“Osteoporoz gelişiminde genetik özelliklerin yanı sıra, fiziksel aktivite eksikliği, kalsiyumdan fakir beslenme ve hormonal değişiklikler de büyük rol oynar. Özellikle menopoz sonrası kadınlarda ve ileri yaşlardaki bireylerde risk artar. Bu nedenle kemik sağlığı için düzenli sağlık kontrolleri, doğru beslenme ve aktif yaşam tarzı büyük önem taşır.”
“Erken önlemle kemik kaybı yavaşlatılabilir”
Prof. Dr. Şükür, osteoporozun tamamen önlenemese de erken tanı ve yaşam alışkanlıklarının değiştirilmesiyle kemik kaybı hızının azaltılabileceğini belirtti:
“Kemik sağlığını korumak için dengeli beslenme şart. Özellikle kalsiyum ve D vitamini içeren gıdalar tüketilmeli. Haftada en az üç gün tempolu yürüyüş gibi düzenli egzersizler yapılmalı ve mümkün olduğunca güneş ışığından faydalanılmalı. Bu sayede kemik yoğunluğundaki azalma yavaşlatılabilir.”
“Osteoporoz her yaşta dikkat gerektirir”
20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü’nün, toplumda farkındalık yaratmak için önemli bir fırsat olduğunu söyleyen Prof. Dr. Şükür, kemik sağlığının sadece yaşlılıkla ilişkilendirilmemesi gerektiğini vurguladı:
“Osteoporoz, sadece ileri yaşta değil, genç yaşlarda da temelleri atılabilen bir hastalıktır. Düzenli beslenme, fiziksel aktivite ve rutin kontrollerle kemik sağlığını korumak her yaşta mümkündür. Unutulmamalıdır ki güçlü kemikler, sağlıklı bir yaşamın temelidir.”