İklim değişikliği, hava kirliliği, yaşam alışkanlıklarındaki dönüşüm ve kimyasal ürünlere artan maruziyet, alerjik hastalıkların görülme sıklığını ciddi biçimde artırdı. Özellikle çocuklar bu durumdan daha erken yaşta etkileniyor. Uzmanlar, alerji vakalarının enfeksiyonlarla karıştırıldığını, erken tanı ve koruyucu yaşam alışkanlıklarının büyük önem taşıdığını vurguluyor.

Deterjanlar Ve Plastikler Alerjiye Davetiye Çıkarıyor2

Kimyasallar bağışıklığı zorluyor

Medicana International İzmir Hastanesi Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Şule Çağlayan Sözmen, son yıllarda alerji vakalarında gözle görülür bir artış olduğunu belirtti. Sözmen, “Hava çok erken ısınıyor, polen mevsimi uzuyor ve bu da havadaki polen miktarını ciddi şekilde artırıyor. Deterjanlar, plastikler, nanopartiküller ve dizel egzoz gazları alerjik hastalıkların hem sıklığını hem de şiddetini artırıyor” dedi.

Bu maddelerin hem ciltte hem de solunum yollarında alerjik reaksiyonlara yol açtığını söyleyen Sözmen, “Deterjanlardaki kimyasallara yoğun maruziyet ‘kontak dermatit’ denilen cilt reaksiyonlarına neden oluyor. Solunum yoluyla alınan bu maddeler bronşlarda hasara yol açarak yangıyı artırıyor” ifadelerini kullandı.

Anne karnındaki bebek bile etkileniyor

Prof. Dr. Şule Çağlayan Sözmen, işlenmiş gıdalarda bulunan katkı maddelerinin bağışıklık sistemini uyararak alerjik tepkileri artırdığını söyledi. “Artık 1-2 aylık bebeklerde bile bu şikâyetleri görüyoruz. Bu da çocukların henüz anne karnındayken bile bu kimyasallara maruz kaldığını gösteriyor” diye konuştu.

Tedavi mümkün: Alerji aşısı ile bağışıklık eğitiliyor

Alerji belirtilerinin sıklıkla enfeksiyonlarla karıştırıldığını ifade eden Sözmen, “Çocuklarda burun akıntısı, tıkanıklık, hapşırık gibi şikâyetler sıkça viral enfeksiyon sanılıyor. Ancak bu durum kronikleştiğinde mutlaka alerji uzmanına başvurulmalı” dedi. Deri testleri ve kan testleriyle tanı konulabildiğini aktaran Sözmen, alerjen immünoterapisinin (alerji aşısı) bu tedavi sürecinde etkili olduğunu söyledi.

Genetik yatkınlık kader değil

“Bir ebeveynde alerji varsa çocukta bu riski %50-60, her iki ebeveynde varsa %80’e kadar çıkıyor. Ancak bu kader değil” diyen Sözmen, sağlıklı beslenen, kimyasallardan uzak duran, düzenli egzersiz yapan çocuklarda alerjik hastalıkların daha hafif seyrettiğini söyledi.

Sözmen, “Alerjik hastalıklar sadece burun akıntısı ya da öksürük değildir. Uyku kalitesinden okul başarısına kadar pek çok alanda çocuğun hayatını etkiler. Bu nedenle belirtileri önemsemek gerekiyor” diyerek sözlerini şöyle tamamladı: “Sebzeyi defalarca vurguluyorum çünkü çok önemli. Çocuklar mevsiminde, çeşitli sebze-meyve yemeli, yoğurt gibi fermente ürünler tüketmeli. Balık yiyen, hareketli yaşayan çocuklarda alerjik hastalıklar daha az görülüyor.”

Kaynak: İHA