Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasından sonra yapılan protestolarda tutuklanarak Menemen Cezaevi’ndeki kötü muamele iddiaları İzmir Barosu tarafından tespit edildi. CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, İzmir Barosu’nun yaptığı tespitler üzerine Menemen T Tipi Cezaevi’nde yaşanan olayların araştırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne araştırma önergesi verdi.

İddialar çok vahim

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç’ın verdiği araştırma önergesine göre, tutuklular, kollarından sürüklenerek havalandırmaya çıkarıldıklarını, havalandırmada aynı infaz koruma memurlarınca boğazlarının sıkıldığını, darp edilerek duvara vurulma şeklinde fiziki şiddete maruz kaldıklarını belirttiler. Kendilerine hakaret edildiğini belirten tutuklulardan biri ayrıca sakallarını yolunduğunu, diğeri ise gözüne parmak sokulduğunu iddia etti. Tutuklular yaşadıklarını cezaevi müdürü ve doktoruna da anlattıklarını ancak şikayetlerine kayıtsız kalındığını belirtti. Tutuklu gençler, yaşadıklarını anlatmaları halinde de tehdit edildiklerini belirtirken, 16 kişilik koğuşlarda 30-40 kişi kalındığını, yerde uyumak zorunda kaldıklarını söylediler.

Bakanlık, Esila Ayık'ın sağlık durumunu açıkladı: Sağlık durumu iyi Bakanlık, Esila Ayık'ın sağlık durumunu açıkladı: Sağlık durumu iyi

Milletvekili Kılıç: Gençlerin boğazları sıkılmış

Tutukluların iddialarının araştırılması için TBMM’ye araştırma önergesi veren Kılıç, şunları söyledi:

“Öyle günlerden geçiyoruz ki... Ne yapsak, ne desek içimiz soğumuyor. Bir ülke düşünün: Anayasal haklarını kullanan gençler önce hapsediliyor, sonra bu yetmezmiş gibi işkenceye, kötü muameleye ve hakarete uğruyor. İzmir Barosu temsilcileri gördü ve belgeledi: Menemen T Tipi Cezaevi'nde yaşananlar, bir hukuk devletinde değil, ancak bir korku filminde görebileceğimiz türden. 30-40 infaz koruma memuru, üç gencin kaldığı koğuşlara dalıyor. ‘Teröristleri burada barındırmayacağız’ diye haykırarak boğazlarını sıkıyor! Gözlerine parmak sokuyor! Küfür ediyor! Duvardan duvara vuruyorlar! Gençlerin boyunlarında parmak izleri, vücutlarında morluklar, yolunmuş sakallar, acıyan eklemler, hareket edemeyecek halde kıvrılmış kollar... Bu asla kabul edilemez! Bu kötü muameleyi yapan ve şahit olan herkes, Türk Ceza Kanunu 94. maddeye göre işkence suçunu, Türk Ceza Kanunu 106. Maddeye göre tehdit suçunu, Türk Ceza Kanunu 125. Maddeye göre hakaret suçunu, Türk Ceza Kanunu 256. Maddeye göre zor kullanma yetkisinin aşılması suçunu, Türk Ceza Kanunu 257. Maddeye göre görevi kötüye kullanma suçunu, Türk Ceza Kanunu 278 ve 279. Maddelerine göre suçu bildirmeme suçunu işlemektedir. Tüm Milletvekillerine sesleniyor başınızı kumdan çıkarın ve siz de anayasal haklarını kullandıkları için işkence gören bu çocukların yanında olun! Bu sessizliğiniz, bu zulme ortaklıktır. Bunlar bizim çocuklarımız. Bunlar, sadece düşüncelerini ifade ettikleri için bu muameleyi görüyorlar. İşkence görenler sadece o öğrenciler değil, onlarla birlikte Anayasamız, hukuk devleti ilkemiz, vicdanımız da işkence görüyor. Bu öğrencilerin davasını kendi davamız olarak görüyoruz. Ta ki, işkenceciler cezalandırılana, sorumlular görevden alınana ve Anayasal haklar güvence altına alınana kadar.”

Kaynak: Haber Merkezi