İç Hastalıkları ve Romatoloji Uzmanı Şule Ketenci Ertaş, eklemlerin iltihaplanması olarak bilinen artrit hastalığında erken tanının büyük önem taşıdığını söyledi. Ertaş, hastalığın doğru zamanda teşhis edilmesiyle kalıcı hasarların önüne geçilebileceğini vurguladı.
“Erken tanı eklem hasarını önler”
Acıbadem Kayseri Hastanesi İç Hastalıkları ve Romatoloji Uzmanı Şule Ketenci Ertaş, artrit hastalığının erken tanı ile eklemlerde kalıcı hasar bırakmadan tedavi edilebileceğini belirtti. Yaş gruplarına ve ek hastalıkların durumuna göre kişiye özel tedavi planı oluşturduklarını söyleyen Ertaş, şu ifadeleri kullandı:
“Artrit hastalığı, eklemlerin iltihaplanmasıdır. Bizim alanımıza giren kısım çoğunlukla bağışıklık sistemine bağlı eklem iltihaplarıdır. Ancak brusella, tüberküloz gibi mikroorganizmalar sonrasında da artrit gelişebilir. Polikliniğimizi en çok oluşturan grup, mikroorganizma dışı, iltihabi ve bağışıklık sistemi kaynaklı artritlerdir. Bunlar arasında romatoid artrit, ankilozan spondilit ve gut artrit bulunmaktadır. Bu noktada görevimiz, bu artritleri tanımak, ayırıcı tanıyı yapmak ve tedaviyi düzenlemektir. Kronik artritlerde erken tanı oldukça önemlidir.”
“Tedavi kişiye özel planlanıyor”
Ertaş, artrit tanısı konulan bireylerde kalıcı hasarın önlenmesi ve hastalığın ilerlemesinin durdurulabilmesi için erken tanının büyük önem taşıdığını belirtti.
Tedavi sürecinde hastanın yaşına, genel sağlık durumuna ve eşlik eden hastalıklara göre kişiye özel planlama yaptıklarını ifade eden Ertaş, şunları söyledi:
“Hastalığın ilerlememesi için erken tanı, yaşam kalitesi açısından çok önemli. Bu durum iş gücü kaybına, öğrencilerde okula ara verilmesine ya da günlük hayatın aksamasına neden olabilir. Bu nedenle 12 Ekim Dünya Artrit Günü vesilesiyle farkındalık çalışmaları yürütüyoruz. Romatolojik hastalıklarda tanı konulduktan sonra hastaya uygun tedaviyi seçmek gerekir. Kortizon gibi steroid temelli ilaçlar, kortizon içermeyen ağrı kesiciler veya hastalığı modifiye eden ilaçlar kullanılabilir. Organ tutulumu durumlarında bağışıklık sistemini baskılayan tedavilere geçiyoruz. Tedavi her hastaya özel olarak düzenlenir; yan etkisi az, etkisi hızlı ilaçlarla süreci yönetiyoruz.”




