Uzmanlara göre Çin, geliştirdiği ileri maden arama teknikleri sayesinde küresel altın piyasasında dikkat çekici bir konuma yükseldi.

Yetkililer bu açıklamaya temkinli olarak yaklaşıyorlar

Jeologlar, Liaoning bölgesinde tespit edilen bu yeni yatağın, dünyanın en büyük rezervleri arasında yer alabileceğini belirtiyor. Bölgede yürütülen çalışmalarla, doğudan batıya 3 kilometre, kuzeyden güneye ise 2,5 kilometrelik bir alan içinde yoğun cevher yapısı saptandı. Çinli yetkililer, keşfedilen altının yüksek kazanım oranına sahip ve “çıkarılması kolay” olduğunu iddia ediyor. 2024 yılı itibarıyla yıllık 380 tonluk altın üretimiyle Çin, dünyanın en büyük altın üreticisi konumunda bulunuyor. Ancak toplam rezerv bakımından hâlâ Güney Afrika ve Avustralya’nın gerisinde yer alıyor. Son keşiflerin Çin’in bu açığını kapatmada etkili olabileceği düşünülüyor. Her ne kadar Çinli yetkililer keşfin önemine vurgu yapsa da, bazı uzmanlar temkinli. Dünya Altın Konseyi ve çeşitli jeoloji çevreleri, rezerv miktarının ve kalitesinin bağımsız çalışmalarla doğrulanması gerektiğini savunuyor. Bu doğrulama sürecinin ise uzun yıllar sürebileceği ifade ediliyor. Hatırlanacağı üzere, Kasım ayında Hunan eyaletinde de yaklaşık 300 tonluk altın barındırdığı belirtilen bir başka dev yatak keşfedilmişti. Hunan Jeoloji Bürosu, yerin yaklaşık 1,6 kilometre derinliğinde 40’tan fazla altın damarına ulaştıklarını açıklamış ve daha derinlerde yeni rezervler bulunabileceğini duyurmuştu.

Tespiti kadar üretimin başlaması da önemli

Hunan Eyaleti Jeoloji Enstitüsü, bu tür keşiflerin, Çin’in kaynak güvenliği açısından büyük önem taşıdığını vurguluyor. Yeni keşiflerle birlikte ülkenin doğal kaynaklarının korunması ve yerli üretimin artırılması hedefleniyor. Jeologlar ise son bulguların, altın arama, sondaj ve keşif yöntemlerinde önemli bir teknolojik atılımı simgelediğini söylüyor. Öte yandan uzmanlar, bu tür dev altın yataklarının tespiti kadar üretime geçiş sürecinin de kritik olduğunu belirtiyor. Rezervin doğrulanması ve çıkarılabilir hale gelmesi için kapsamlı çalışmaların devam etmesi gerektiği ifade ediliyor.

Kaynak: Haber Merkezi