Medical Park İzmir Hastanesi’nden Psikiyatri Uzmanı Dr. Sevil Akbaba, anoreksiyanevrozanın genellikle ergenlik döneminde ya da genç yetişkinlikte başladığını, ancak her yaşta görülebileceğini söyledi. Hastalığın yalnızca bir diyet ya da geçici bir zayıflama isteği olmadığını belirten Akbaba, “Anoreksiya nevroza, yaşamı tehdit edebilecek ciddi bir tıbbi durumdur” dedi.
Yemekten kaçınma, aşırı egzersiz, diüretik kullanımı
Dr. Akbaba, anoreksiyanevrozanın kişinin yemek yeme alışkanlıklarını kısıtlamasına, aşırı egzersiz yapmasına, laksatif ya da diüretik kullanmasına neden olduğunu ifade etti. Kilo alma korkusunun, kişinin vücut ağırlığı normalin altındayken dahi devam ettiğini vurguladı.
Psikolojik ve sosyokültürel etkiler hastalığı tetikliyor
Hastalığın ortaya çıkmasında yalnızca biyolojik değil, psikolojik ve sosyokültürel faktörlerin de etkili olduğunu belirten Akbaba, “Genetik yatkınlık, beyin kimyası ve hormonlardaki dengesizlikler etkili olabilir. Bunun yanında, düşük özgüven, mükemmeliyetçilik, kaygı, depresyon, travma geçmişi ve beden algısına dair olumsuz düşünceler hastalığı tetikleyebilir. Medyada dayatılan zayıflık algısı da özellikle gençleri olumsuz etkiliyor” dedi.
Fiziksel ve psikolojik belirtiler birlikte görülüyor
Anoreksiyanevrozanın birçok fiziksel ve davranışsal belirtisi olduğunu kaydeden Akbaba, hızlı ve aşırı kilo kaybı, yorgunluk, saç dökülmesi, adet düzensizlikleri gibi fiziksel semptomların yanında; kilo alma korkusu, yeme alışkanlıklarında değişiklik, sosyal ortamlardan kaçınma ve depresyon gibi psikolojik belirtilerin de görüldüğünü söyledi.
Tanı için dört aşamalı değerlendirme yapılıyor
Tanı koymada dört temel yöntemin kullanıldığını ifade eden Akbaba, detaylı öykü alma, fiziksel muayene, laboratuvar testleri ve psikiyatrik değerlendirmenin birlikte yürütüldüğünü aktardı. DSM-5 tanı kriterlerinin kullanıldığını da ekledi.
Tedavi çok yönlü ve uzun süreli
Anoreksiyanevrozanın tedavisinde erken tanının büyük önem taşıdığını belirten Dr. Akbaba, tedavi sürecinde psikoterapi, beslenme desteği, ilaç tedavisi ve gerektiğinde hastaneye yatış gibi yöntemlerin uygulanabileceğini söyledi.
“Yardım istemek ilk adımdır”
Hastalığın yönetilebilir olduğunu belirten Akbaba, “Anoreksiya nevroza, erken tanı ve doğru müdahale ile iyileşme sürecine girebilir. Sizde ya da çevrenizdeki birinde bu belirtiler varsa mutlaka uzman bir hekime başvurun. Yardım istemek, iyileşmenin ilk adımıdır” ifadelerini kullandı.





