Sosyal medyada hızla yayılan “zayıflama iğnesi” modası, kısa sürede kilo vermek isteyenleri cezbediyor. GLP-1 ve GIP analogları iştahı baskılayarak incelme sağlasa da uzmanlar, bu ilaçların yanlış ve kontrolsüz kullanımının ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurguluyor.
Uzmanlardan kontrollü kullanım uyarısı
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sibel Işık, zayıflama iğnelerinin yalnızca doktor önerisiyle ve düzenli takip altında kullanılması gerektiğini belirtti. Işık, “Yaşam tarzı değişiklikleri ile desteklenmediği sürece kalıcı bir sonuç elde edilemez” dedi.
Türkiye’de liraglutid, semaglutid ve tirzepatid etken maddeli üç farklı iğne bulunduğunu söyleyen Işık, bu ilaçların obezite, insülin direnci, diyabet ve kalp hastalıklarında faydalı olabileceğini ifade etti. Ancak hipertansiyon ve kalp rahatsızlığı olan kişilerde dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
Yan etkiler ciddi boyutlara ulaşabilir
En sık görülen yan etkilerin bulantı, ishal, karın ağrısı ve halsizlik olduğunu aktaran Dr. Işık, nadir de olsa pankreatit, retinopati ve bağırsak tıkanıklığı gibi ciddi komplikasyonların görülebildiğini söyledi. Bu nedenle ilacın mutlaka hekim gözetiminde uygulanması gerektiğinin altını çizdi.
Yanlış beslenme süreci sekteye uğratıyor
İğnelerin iştahı azalttığını belirten Işık, yetersiz ve dengesiz beslenmenin kilo verme sürecini yavaşlatabileceğini dile getirdi. Diyetisyen desteği ve düzenli egzersizin şart olduğunu vurgulayan Işık, “Basit yürüyüşler bile kilo kaybını destekler” dedi.
Kalıcı sonuç için yaşam tarzı değişikliği
“GLP-1 ve GIP analogları obezite tedavisinde önemli bir gelişme olabilir; ancak tek başına çözüm değildir” diyen Dr. Işık, dengeli beslenme ve hareketli yaşamın vazgeçilmez olduğunu söyledi.
“İğne ile gelen incelik cazip olabilir ama sağlıklı kilo vermenin en kalıcı yolu sürdürülebilir bir yaşam tarzıdır” ifadelerini kullandı.
